20.01.2008
---STEVE ROTHER & GRUP---
HATIRLA
AKAŞA YAYINLARI
B PLANI (Medyumun açıklaması)
Grup, sık sık insanların geçirmekte olduğu değişimlerden söz eder. Onlara göre “B Planını” gerçekleştirmenin ortasındayız. Özenle hazırlanmış yaşam oyununun hedefi, kaç kişinin gerçek kimliğini ve yaratma gücünü hatırlayabileceğini görmektir. Bu başarıldığında yüksek benliklerimizle yeniden birleşecek ve perdenin bu tarafında Yuva’yı yaratma gücümüzü kullanacağız. Uzun bir süre boyunca çoğu kimse bunu başaramadı, sadece birkaç üstat kendi gücünü tam olarak hatırlayabilmişti. Kitleler genel tabloyu asla kavrayamadılar.
Grup bizi sonsuz Yaradan’ın sonlu parçaları olarak tanımlar. Sonsuz, bir başlangıca ve bir sona sahip olmamak anlamına gelir. Sonsuz olarak Yaradan bir şey dışında her şeyi kolayca başarabilir, onun yapamayacağı tek şey kendini gözlemlemektir. Özgür seçim oyun alanı fikri, Yaradan’ın bir başlangıca ve sona sahip olan kıvılcımlarını oyunu oynamaları için dünyaya göndermeyi içeriyordu. Kıvılcımlar Yaradan’ın suretinde yaratılmışlardı ve her birine özgür seçim hakkı verilmişti. Bu kıvılcımlar bizlerdik!
Oyun sona ererken birçok oyuncunun uyanmaya ve hatırlamaya başladığı fark edildi. Bu, özgür seçim gezegeninin evrim yapabileceği ve tüm evrende yaşam paradigmasını ebediyen değiştirebileceği anlamına geliyordu. Bu olay, tüm evrenden birçok varlığın oyunun gelişme sahnelerini izlemek üzere dünyaya gelmesine neden oldu. Başlangıçta bizi biyolojik olarak tohumlayan birkaç uzaylı ırk da bu geçiş zamanına yardımcı olmak için ortaya çıktı. Grup, değişimi gerçekleştirene dek, bu ırkların bazılarının bizim önemsiz olduğumuzu düşündüğünü söylüyor. Geçmişte bu ırklar arasında bize en çok kimin yardım edeceği konusunda mücadeleler bile olmuş. Grup, bu kozmik olayı görmek isteyen çok sayıda seyircinin atmosferde bulunduğunu, bu yüzden park yeri bulmanın gerçekten sorun olmaya başladığını bildiriyor!
(Grup bu kitaptaki mesajları 1996 yılının Şubat ayında vermeye başlamıştır. Derleyen)
GEÇİŞ TAKIMLARI
Grup olarak size bilgi vermekten mutluyuz. Bir kez daha esas saygı duyulanın sizler olduğunu söylüyoruz, çünkü bu oyun alanına üstatlar olarak geldiniz ve bütünün hayrı için gerçeği kendinizden gizlemeyi kabul ettiniz. Burada size öğretmenlik yapmak için değil, yardım etmek için bulunuyoruz. Söyleyeceklerimiz, bir sonraki düzeye geçmeniz için gerekli araçlardır, önünüzde uzanan değişikliklerin farkında olmanız yararlı olacaktır. Şimdi bunların bazılarını anlatacağız.
Gezegeniniz hızla kritik kütleye yaklaşmaktadır. Bu, herhangi bir zamanda gezegende enkarne olan tüm ruhların sayısıyla çakışır. Kritik kütleye erişildiğinde birçok kişi dünyadan ayrılacaktır. Bu tümüyle uygun bir şeydir ve bütünün hayrı içindir. Buna hazırlık olarak geçiş (ölüm) yöntemlerinden söz etmek çok yararlı olacaktır. Gezegende bu amaçla takımlar oluşturulacaktır, bunlar geçiş (ölüm) yapacak kişiler ve aileleri için bilgi taşıyan çok özel şifacılardır. Dünyadan ayrılan birçok ruh Yuvaya dönüşte kendini bekleyen harikalara hazırlıklı değildir. Kitlesel ölçekteki eğitim ve geçiş takımları, ölüm adını verdiğiniz şeyi halen algıladığınızdan çok daha sevimli bir Yuvaya dönüş haline getirebilir. İnsanlar neyle karşılaşacaklarını bilmeden geçiş yaptıklarında bilinmeyene duydukları korkudan ötürü belli düzeylerde çok daha uzun süre kalırlar. Hepinize bu üstat şifacılara yer açmanızı ve onları desteklemenizi öğütlüyoruz. Onlar bir sonraki titreşim düzeyinizin gelişiminde anahtar rolü oynamak için buradalar.
İçinde bulunduğunuz dönem, birçok düzeyde değişim geçirdiğiniz bir zamandır. Birkaç yıldır eterik bedenleriniz gelişmekteydi, şimdi ise biyolojinizde değişimler başlamıştır. Son 53 yıldır biyolojinizde tohumlar biriktiriyordunuz, şimdi onlar filizlenmektedir. Titreşim yoluyla biriktirdiğiniz bu tohumlar değişime bir hazırlıktı. Onlar size görüntü, ses, koku ve massetme yoluyla sunulmuşlardı. Bizim tohum dediğimiz şeye başkaları aktive edici kodlar demiştir. İşte ekin tarlalarında beliren şekillerin nedeni budur, kutsal geometriye ilginin artmasının ardındaki güdü de budur. Sayı bileşimleri genelde Ruh tarafından bu tohumları aktive etmekte kullanılır, işte bu yüzden birçok kişi enerji alanında tekrar tekrar aynı tek haneli sayıların belirdiğini görüyor. Onlar uzun süredir uykuda olan tohumları aktive etmesi için biyolojinizi harekete geçiren ana sayılardır. Bu gerçekleştiğinde olayı kutsayın ve armağanı kabul edin, onlar sizi Yuvanın titreşimlerine hazırlamaktadır. Söz konusu sayılar enerji alanınıza girdiğinde onları olduğu gibi kabullenmeniz için sizi uyarıyoruz. Tohumlar şimdi aktive olmakta ve biyolojinizde dünyada kalmanızı sağlayacak değişimleri başlatmaktadır.
ZOR ZAMANLARDA DENGE BULMAK
Bedeninizdeki değişimler birçoğunuzu endişelendirmektedir. Bu konuda size sunulan bazı araçlardan söz edeceğiz. Değişimi gerçekleştirme seçiminiz, biyolojinizde gittikçe artan miktarda enerji taşımanıza neden olmuştur. Eğer bu enerjiyi köklendiremezseniz hem fizik hem de duygusal bedeninizde rahatsızlığa yol açarsınız. Dünyanızda çok yaygın olan sığ nefes alma alışkanlığı köklenme sorunlarının sürmesine neden olur. Ruhunuzdan sezgi yoluyla aldığınız tek haneli sayıları sırasıyla sığ ve derin nefes alma kalıbı gibi kullanarak bilinçli nefes almak biyolojinizi dengeler ve enerjiyi köklendirir. Giderek daha fazla miktarda su içmeniz ve su dolu bir küvete yatarak suyu dışsal olarak massetmeniz de yararlı olur, mümkünse tuzlu su dolu bir küvette bir süre uzanın. Titreşim değişimi sırasında aşırı gerilim hayrınıza olmayacağı için kaslarınızı rahatlatmalısınız. Burada anahtar dengedir ve bedeni dinlemektir.
Koku duyusu yoluyla alınan titreşim de güçlü bir araçtır. Şimdi birçok kişi kokulara karşı son derece duyarlı hale gelmektedir. Bu, duyularınıza girmesine izin vereceğiniz şeylere dikkat etmeniz için bir işarettir. Duyularınıza giren tüm titreşimlerin sadece biyolojinizi değil, duygularınızı ve ruhunuzu da etkileyeceğini bilin. Farkında olmadığınız bir başka duyunuz da bizim massetme dediğimiz duyudur ve enerjiyi massetmenizle ilgilidir. Öte yandan titreşimsel şifa sanatı yakın gelecekte tıp biliminizde öne çıkacaktır. İlerleme kaydettikçe uyku düzeniniz de değişmeye devam edecektir. Korkup telaşa kapılmanız gerekmez, yavaş yavaş daha kısa uykulara geçmeniz değişime yardımcı olabilir.
Her biriniz titreşim düzeyinizi yükseltme sürecindesiniz, süreç ilerlerken birçok var oluş düzeyinin farkına varıyorsunuz. Sizin deyiminizle “değişik boyutlar” kendilerini size sunmaya başlıyorlar, onları önce algı alanınızdan geçen kısa gölgeler olarak fark edeceksiniz. Duyarlılığınız keskinleştikçe, görünüşte sizinle aynı yeri işgal eden sahnelere ve varlıklara odaklanabileceksiniz, çoğu kere bunlar aşikar bir renk yokluğuyla belirecek. Aslında birçoğunuz bunu inceliyor, ama incelediğiniz şeyin ne olduğunu bilmiyorsunuz. Bu bilgi birçok sorunuzu yanıtlayacaktır. Onunla yüz yüze geldiğinizde korkmayın diye bu bilgiyi şimdi veriyoruz, çünkü korku ilerlemenizi kolayca engelleyebilecek bir duygudur.
İLK RUHSAL AİLENİZİ HATIRLAMAK
Özgür seçim oyun alanına girmeden önce kendiniz için oluşturduğunuz senaryolar alternatif bir plana sahipti. Büyük plan, eğer uyanış başlarsa ilk ruhsal ailenizin üyelerini bulacağınızı ve onlarla yeniden birleşeceğinizi bildiriyordu. Bu, titreşimlerinizi Yuvayı hatırlayarak dengelemenizi sağlayacaktı. İlk ruhsal ailenizin gözleriyle bakarak gerçek kökeninizi ve soyunuzu kolayca hatırlayacaktınız. Aileyle kısa bir süre birlikte olmak bile içsel kodlarınızın devreye girip eyleme geçmesine neden olacaktı. Bu şimdi büyük ölçekte meydana gelmektedir.
Ruhsal aileyi hatırlamak size sunulan en etkili aktivasyondur. Bir insanın kim olduğunu hatırlamasının en etkili yolu kökenini hatırlamasıdır. Aileler hayal edebileceğinizden çok daha büyüktür. Şu anda dünyada birçok aile vardır, ancak hepsinin kökeni ilk yedi eve dayanır. Bir aile üyesi enerji alanınıza girdiğinde titreşimini tanır ve ona çekilirsiniz, çoğu kez aşina gelirler ve kalp tellerinizi derinden titreştirirler. Onları arayın ve her fırsatta etkileşime girin, sizi Yuvaya götürecek olanlar onlardır. Yerküre de aile titreşiminin bir parçasıdır, toprak anayla kurduğunuz bağ sizi her zaman dengeler.
MİKAİL AİLE BAĞI
Medyumunuz Steve bizi Grup olarak adlandırmaktadır. Evet, perdenin bizim bulunduğumuz tarafında herkesin şu ya da bu biçimde bir grup içinde yer aldığını söyleyebiliriz. Bu grupların birçok bölümü vardır, ancak hepsi ilk ailesinin titreşimini taşır. Biz Mikail dediğiniz ilk ailedeniz (Başmelek Mikail’in ailesi). Görüntümüz her zaman melek kavramınıza uymayabilir, çünkü gerek gördüğümüzde kuralı bozarız. Ama size meleklerin gerçek olduğunu ve yakın gelecekte dünyanızda daha çok görüneceklerini söylüyoruz.
Özgür seçim oyun alanındaki Büyük Saklambaç Oyunu dengeyle ilgiliydi. O ilk ve asıl titreşimi armonik seslere bölmek için tasarlanmıştı. Yedi artı ilk titreşim sekizi temsil ediyordu. Daha sonra onlar büyük ölçekte bireysel armoniklere bölünür ve sonra birçok kez daha bölünürler. Şimdi bu bireysel armoniklerin her biri titreşimini yükseltmeyi seçtiğinden, doğal olarak ilk ve asıl tonlarıyla yeniden birleşmeye yönelmişlerdir. Bir kez yeniden birleştiklerinde gelişmeleri daha kolay olur, bu şimdi artan bir hızla devam etmektedir. Aileler birleşirken diğer aileleri de çekecek, böylece titreşimsel hatırlamanın bir sonraki düzeyi başlayacaktır. Bu, birçok armoniğin yayılıp ilk om sesini oluşturması gibi bir etkiye sahiptir. Titreşimlerini yükseltenlere yol gösterirken yaşamlarınızda deneyimlediğiniz şey budur. Bunun merdivenin basamaklarına benzemediğini ve kimsenin kimseden önemli olmadığını hatırlamak önemlidir. Bu sadece ilk ve asıl tonun armonikleridir, herkesin titreşimine saygı duyulmaktadır. (Sayfa: 44-56)
GEÇİŞ TAKIMLARI HAKKINDA BİRAZ DAHA BİLGİ
İnsan bu boyutu hangi tutumla terk ederse dünyaya tekrar girişi de aynı tutumu yansıtacaktır. Dünyadan ayrılırken sahip olduğunuz son titreşimler, burada tekrar enkarne olduğunuzda sahip olmanız gereken titreşimlerdir. Bu gerçeği henüz anlamış değilsiniz. Travmatik biçimde ölenler bunu devreleri tamamlamak ya da karmayı temizlemek için yaparlar. Öldürülenlerle öldürenler arasında hemen bir bağ oluşur ve o noktadan itibaren bu borç ödenene dek onlar birlikte enkarne olurlar. Lütfen şunu anlayın, acı dediğiniz şey oyunu zenginleştiren bir illüzyondur ve hiçbir zaman gerçek bir tehlike yoktur. Astral yolculuk dediğiniz uygulamadan da bildiğiniz gibi, travmatik olayların kolaylaştırılması için ruh bedeni ölümden önce terk edebilir.
Yakın gelecekte birçok varlık bu dünyadan ayrılacaktır. Onların Yuvaya dönüşünü kutlamanızı istiyoruz, çünkü onlar şimdi başlayan değişimde büyük bir rol oynayacaklar. Onların geçişinin (ölümünün) sağladığı denge ve perdenin öte tarafında yapacakları çalışma olmadan bu değişimi gerçekleştiremezsiniz. Onlar perdenin öte yanından size yardım etmek için oyun alanını terk etmeyi kabul etmişlerdir. Birçoğu bedenlenerek geri dönerken yeni enerjinin tohumlarını taşıyacaktır. Birçoğu sizi insan evriminin bir sonraki aşamasına taşıyacak niteliklere sahip yüksek titreşimli varlıklar olarak geri dönecektir. İndigo çocuklar hakkında halen bilinenden çok daha fazla şey var.
GERÇEĞİN ÇEŞNİLERİ
Kaynak tektir, ancak siz farklı kişiliklere sahip olduğunuz için gerçeğe giden yol birçoktur. Doğru ya da yanlış yol diye bir şey yoktur. Tüm bilgi ifade edilebilmek için süzgeçlerden, filtrelerden ve en sonunda bedenlerden geçmek zorundadır. Bu yüzden berrak bir kanal ya da kaynağa giden berrak bir yol yoktur, dolayısıyla bilginin biraz değiştirildiğini söylüyoruz. Perdenin bizim bulunduğumuz tarafında da böyledir, aramızda kişilik bakımından sizden çok daha büyük farklılıklar var. Sizden bilginin geçmek zorunda olduğu filtreleri bir çeşni gibi görmenizi istiyorum, bu çeşni ağız tadınıza ya uyar ya da uymaz. Bu noktada yaratıcı düşünceye sahip büyük varlıklar olduğunuzu unutmayın. Eğer çeşnilerden birini dışlarken onu olumsuz enerji olarak yargılarsanız aslında olumsuz enerjiyi yaratmış ve ona hak ettiğinden daha fazla güç vermiş olursunuz. Kötülük dediğiniz şey için de durum aynıdır. O sadece yanlış yönlendirilmiş enerjidir ve yargılama ihtiyacınızın bir yansımasıdır. Dolayısıyla, size göre doğru olanı seçerken içinizde yankı bulmayan bilgiyi yargılamadan dışlamanızı istiyoruz, çünkü o oraya sizin için değil başkası için yerleştirilmiş bir gerçektir. Dikkatinizi hak etmeyen şeylere güç vermemenizi rica ediyoruz. (Sayfa: 60-70)
İLİŞKİLERİ KURMAK VE SONA ERDİRMEK
Gezegenin titreşimi yükselirken perde incelecek ve gerçek kimliğinizi hatırlayacaksınız. İnsanların kitlesel olarak uyanmaya başlayacakları o zamana dek çevrenizdeki insanlara değişmiş olarak görüneceksiniz, bu değişim de birçok değişimi başlatacak. Birden yaşamınızda Yuvanın titreşimlerini taşıyan insanlar belirecek, bunlar ilk ruhsal ailenizin üyeleri olacaklar. Uzun sürmüş ilişkiler içindeki birçok insan birden uyanıp ortaklarıyla iki yabancı gibi yaşadıklarını görecek. Ruhsal aileler tekrar birleşirken birbirini destekleyen gruplar oluşacak. Bu arada uzun sürmüş dostluklar sessizce sürüklenip gidebilir ve önemsiz hale gelebilirler. Bu ilişkilerin değeri küçümsenmemelidir, ancak birçoğu değişimden sonra varlığını aynı şekilde sürdüremeyecektir. Bazıları öfke ve korkuyla sona erecek, bazıları içlerinde sevgiyi bulup ilk kez paylaşacak, bazıları sevgiyle ayrılacak, bazıları ise küllerinden yeniden doğarak farklı bir başlangıç yapacaklar. Bunlar sadece olasılıklardır, davranışınızı beklerler, çünkü ilişkilerinizin bir sonraki adımına karar verecek olan sizsiniz.
ÖNCE KENDİNİZİ SEVİN
Önce kendinizi sevin. Sevgi tüm enerjinin anasıdır, dolayısıyla karşınızdaki her şeyde bulunur. Birçok kişi içsel benliğine ancak var oluşunun dışsal bölümleri düzene girdiğinde kendisini seveceğini bildiriyor. Şu kiloları verdiğinde, o işe girdiğinde, bu aileye sahip olduğunda ya da şu evi satın aldığında her şeyin yoluna gireceğine inanıyor. Yaşamlarında boşluk hissetmelerinin nedeni budur. Her şeyin gerçek olduğu o yerdeki gücü alıp onu dışarıya, her şeyin illüzyon olduğu o yere yerleştirmişlerdir. Onlar oyunun gerçek doğasını anlamayarak güçlerinden vazgeçmişlerdir. Kendinizi gerçekten sevene dek başkalarına vereceğiniz hiçbir şey yoktur, çünkü enerji deveran etmeyecektir.
KOŞULSUZ SEVGİ
Koşulsuz sevgi doğal çekim yasasıdır. Sevgiyi karşılıksız, açık ve bencil olmayan biçimde vermek evrene bir mesaj yollamaktır, evren size otomatik olarak benzer bir titreşimle karşılık verecektir. Koşulsuz sevgi bu yasanın bir anlayışını, kutupluluk bilincinden birlik bilincine geçişi temsil eder. Ne ekerseniz onu biçersiniz, kendinize nasıl davranılmasını istiyorsanız başkalarına da öyle davranın. Bunlar Çekim Yasasının ifadesidir. Yaydığınız titreşimler kat kat büyüyerek size geri dönerler. Koşulsuz sevgi yaşamınızdan tüm yargıyı kaldırmanızı gerektiren bir disiplindir. Tüm yargıların kökeni kendi hakkınızdaki yargılara dayanır. (Sayfa: 82-86)
CİNSELLİK VE BÜYÜK OYUNUN TARİHİ
İlk başta oyun hala yeniyken komşu bir gezegenden gelip tüm insan ırkını yönetmeye kalkışan bir grup vardı. Onlara tanrılar diyordunuz, çünkü onları kendinizden üstün varlıklar olarak algılıyordunuz. Onlar da gücünüzü teslim etmenize ve kendilerini tanrı olarak adlandırmanıza izin vermişlerdi, kökeninizi ve gücünüzü unutmanızı istiyorlardı. Bu egemenlerin niyeti körü körüne itaat eden bir ırk yaratmaktı, sizi kontrol etmek için seçtikleri yollardan biri de bilincinize cinsel ilişkinin uygunsuz bir şey olduğunu söyleyen tohumlar ekmekti. Bu yüzden cinsel ilişkiye izin vermiyor, yaratma gücünüzün cinsellikten geçtiğini anlamanızı istemiyorlardı. Bugün bile cinselliğin kötü bir dürtü olduğuna inanan insanlar var. Bu tohum düşünce tarih boyunca toplumsal görüşlerinizde ortaya çıkıp durmuştur.
Bir süre sonra dölleme doğurma yoluyla gücünüzü keşfetmeye başladınız. Gücünüze sahip çıktıkça egemenlerin gözünde “şımarmış ve bozulmuş” insanlar oldunuz ve sizi aralarından attılar. Esir ettikleri diğer varlıklarla ilgilendikleri için istemediğiniz halde özgürlüğünüzü geri vermiş oldular. Bu olaydan daha sonra bazı kitaplarınızda cennetten kovulma olarak söz edildi, bu öykü Eski Ahit dediğiniz kitapta vardır. En sonunda cinselliğinizin gücünü keşfederek boyun eğen bir ırk olmaktan tamamen kurtuldunuz. Sizi yönetmiş olan uzaylı asi gruplar bu süreçte başkaldırdıkları büyükleriyle yeniden anlaştılar. Bu evrensel dersten hem siz hem onlar çok şey kazandınız. Daha sonra asiler gezegenden ayrılmadan önce sizin için birçok şey yaptılar, şimdi yardım etmek için yine buradalar. Söz konusu egemenler sizi yönetmek için DNA’nızı kendi DNA’larıyla aşılamışlardı, bu yüzden onlar sizi tohumlayan altı kök ırktan biri olarak kabul ediliyor. Şimdi de evriminizde büyük rol oynuyor, DNA’nızı yeniden kalıplandıracak tohumları ekmeye çalışıyorlar.
GÜCÜN YENİDEN ORTAYA ÇIKIŞI
Bir süre önce oyunu başlatan varlıklar olarak oyun alanına gelmeye karar verdiniz. Amacınız ışık ve karanlık sarkacını ışığa doğru iterek oyunu ebediyen değiştirmekti. İlk kez o dönemde kritik kütleye erişildi. Işığın bu akını, İkinci Dünya Savaşından sonraki “Bebek Patlaması” dediğiniz dönemde başladı. 1960 ve 1970’lerin bir cinsel devrim hareketi içermesinin nedeni budur. Bu, dölleme doğurma gücünüzü yeniden keşfederek uzaylı egemenlerden özgürlüğünüzü geri aldığınız günlerin bir tekrarıydı. Geçmişte çok güçlü şekilde bir yana savrulmuş sarkaç dengesini buluyor ve ortada bir yere geliyordu.
Dünya gezegenindeki yaşam her şeyde dengeyi sağlamaya dayanır. Tüm evrendeki doğal enerji akışı sürekli dengeyi arar. Dengeyi iyice öğrenip onda ustalaşın, o zaman tüm alanlarda usta statüsüne sahip olursunuz. Dengeye kavuşmak doğa dediğiniz her şeyin ana temasıdır. Denge çevrenizdeki her şeyde hüküm sürer, ancak iş onu kendinize uygulamaya geldiğinde çoğunlukla bir kenara fırlatırsınız. Size bunun oyunun anahtarı olduğunu söylüyoruz, her şeyde dengeyi arayın. Aşağı olmadan yukarı bir yöne sahip değildir, yanlış yoksa doğru da yoktur. Eğer karanlık olmasaydı ışık da görülemezdi, bütüne değer veren şey dengedir. İşte bu yüzden ırklarınızın dünya üzerindeki karışımı bu evrim sürecinde en çok saygı duyulan biyolojik adımdır. Her şeyde bu karışımı ve dengeyi arayın! (Sayfa: 89-99)
SAF IŞIK BEDENLERDEN
Oyuna ilk başladığınızda ışıktan oluşan eterik bir formdaydınız. Bu form size iyi hizmet etti, çünkü ışık titreşimlerini yerküreye kanalize edecek bir donanıma sahiptiniz. Yerküre soğurken titreşimleri de yavaşladı, bu durumda onunla ilişki kurmanız zorlaştı. Yoğunluğunuzu yerküreye uyacak şekilde artırmanız gerekiyordu. İşte o zaman toprak ananın yiyecekleriyle beslenmeye ve daha az ışık enerjisi almaya başladınız, bu doğal bir evrim sürecidir. O zamanlar bu değişim çevresinde epey heyecan yaşanmıştı, çünkü oyuncular oyunun yeni bir boyutunu başlatmışlardı. Yemek yeme denen köklenme işlemine büyük saygı duyulur, çünkü bu eterik olanı elle tutulur gözle görülür bir hale dönüştürmenizi sağlar. Bu, dünyaya ışık getirmek dediğiniz şeydir, en yüksek amacınızdır.
O ayarlanma döneminde duygusal bedeninizin hayatta kalmanıza yardımcı olan bölümlerini geliştirdiniz. Yoğunluk kazandıkça oyun alanının belli veçhelerine karşı savunmasız kaldınız, incinmeye açık hale geldiniz. Bu noktada içsel bir hayatta kalma odağı geliştirdiniz. O zamandan beri hayatta kalma dürtüsü tüm düşünce süreçlerinizde en önde gelen kaygı oldu. Sonunda hayatta kalma gereksinimi duygusal bedeninize derinlemesine gömüldü ve tüm düşünce süreçlerinize nüfuz etti. O kadar derin biçimde kökleşti ki, şimdi onu bedeninizin her hücresinde taşıyor ve doğal bir parçanız gibi kabul ediyorsunuz.
Şimdi karşılaştığınız birçok korkunun kökeni hayatta kalma üzerinde odaklanmaktadır. Onlar görünmez güçlerdir, çoğu kere ilerlemenizi engellerler. Bu güçlerin onlara verdiğiniz enerjiden başka enerjiye sahip olmadığını bilmelisiniz, eğer korkarsanız onlara hak etmedikleri bir güç vermiş olursunuz. Onlardan olumsuz enerjiler olarak söz etmeniz bize komik gelir, çünkü ilk aldığınızda onlara çok saygı duyuyordunuz. Değişen enerjiler değildir, bir daire çizip yeniden başa dönen sizsiniz. Tekrar Yuvaya giden yolu arıyorsunuz!
EGO – BİR HAYATTA KALMA ARACI
Evrim sürecinizde bu enerjileri yeniden dengelemenin yararlı olacağı bir zamandasınız. Enerjinin izini geriye doğru sürüp kökenine baktığınızda, onun yaşamınızda ana korku olarak tezahür ettiğini görürsünüz. Bir anlamda tüm korkuların kökeni bu ilk korkuya dayanır, yani ölüm korkusuna! Hayatta kalma mekanizması o kadar derinlere kök salmıştır ki, tüm diğer eylemlerinizi etkiler. Ana korkuyu dengelemek için ego denen şeyi geliştirdiniz, ego duygusal bedeninizin bir parçasıdır. Eğer ona fazla enerji verilirse, bedenin var olan her şey olduğu düşüncesini benimseyip ruhsal yanı tümüyle yadsır. Onun işi hayatta kalmaktır, ana amacı budur, perdenin o yanında yaşadığınız illüzyonun bir parçasıdır bu. Ana korku aslında büyük güdüleyicidir. Siz bu enerjiyi, yani ölüm korkusunu sahte bir benlik duygusu veren egoyla dengeleyerek rahatlarsınız. Bu olması gerektiği gibidir, ama öte yandan hepimizin bir olduğu ve ayrı gayrı olmadığı evrensel gerçeğini de unutmamanız gerekir. Ego bir araçtan başka bir şey değildir, tasarlandığı şekilde kullanıldığında çok değerli ve yararlı bir araç olur. Uygunsuz biçimde kullanıldığında ise arzulanandan farklı sonuçlar doğurur. Gelişiminizin bu aşamasında egoyu sürekli kontrol edip yeniden dengelemeniz çok yararlı olacaktır. Ego oyun alanındaki en büyük tuzaktır, çünkü kendinizi her şeyden ayrı görmeniz sizi gücünüzden ayırır. Enerjinizi çevrenizdeki her şeye odaklarsanız tuzağa düşmezsiniz.
IŞIĞA YENİDEN DÖNÜŞ
Medyumluk dediğiniz işlem giderek daha olağan hale gelecek ve geniş çapta uygulanacaktır. Bu işlemi tanımlamak için kullanılan sözcükler, medyumluk sözcüğünün ima ettiği mistisizm eğilimini taşımayacaktır, bu çok daha yüksek titreşimli enerjilerle iletişim kuracağınız bir zamana hazırlıktır. Şimdi yüksek benliğinizle iletişim kurma dersindesiniz, yüksek benliğinizle yürümeyi öğrenirken önünüze tamamen yeni bir yaşam sayfası açılacaktır. O bizimkine çok benzeyen bir yaşam biçimi, hayatta kalma kaygısının yol açtığı enerji kaybının olmadığı bir yaşam biçimi olacaktır. Bu cennet bahçesine geri dönüş, dünyada daha önce asla deneyimlemediğiniz muhteşem bir zaman olacaktır. Bu size binlerce yıldır vaat edilmektedir, şimdi bu vaadi tekrarlıyoruz! Artık yeni dünyaya kapı açmanın ve adım atmanın zamanı gelmiştir. Size bu yaşam biçiminin bugün mümkün olduğunu, onu bugün gerçekleştirebileceğinizi söylüyoruz. Merdiven harekete geçmiş, yükseliş denen süreç başlamıştır.
KALBİNİZİN TÜM ARZULARINI KENDİNİZE ÇEKMEK
Yerküre birçok kapıyı açan bir titreşim düzeyine erişmiştir. Şimdi birçok yerde yeni şifa yöntemleri ve diğer fırsatlar ortaya çıkmaktadır. Doğal afet dediğiniz şeyler bile sadece yerkürenin doğal evrimidir, o da daha yüksek bir düzeye evrimleşmektedir. Evrim süreci sadece insanlar için değildir, çünkü yerküreyle aranızda kopmaz bir bağ vardır. Daha yüksek titreşimler, her birinizin bilinçli bir ruhsallık içinde yaşamaya başlamanız için kapıyı açmıştır. Eski titreşimde buna ancak birkaç üstat erişmiş, o da yıllar süren bir disiplini gerektirmişti. Şimdi kaydettiğiniz ilerleme titreşiminizi yükselttiği için yüksek benliğinizle kolayca bağlantı kurabilirsiniz. Semavi alemle dünya arasındaki uçuruma köprü oluşturan tek bir sabite (değişmez) vardır, o da sevgi sabitesidir.
BİYOLOJİNİZDEKİ DEĞİŞİMLER
Yeni titreşimlerle birlikte biyolojiniz eski eterik haline dönmeye başladığı için yoğunluğunu adeta damla damla bırakmaya başlıyor. Bu hareketin, hayatta kalmanızı sağlama bahanesiyle egonuzu harekete geçireceğini bilin. Gelişim sırasında egonuz keskin biçimde duyarlı hale gelebilir. Sizden yeni paradigma yerleşirken kendinize ve başkalarına karşı sabırlı olmanızı istiyoruz. Fiziksel formdan eterik forma doğru gelişirken direncin içinizden geldiğini göreceksiniz. Kendini ayrı görenlere dikkat edin, bunun kutupluluğun bir belirtisi olduğunu anlayın. Eğer mümkünse onların her şeyde birliği görmelerine yardım edin.
ODAKLANMA HER ŞEYDİR
Her an neye odaklanıyorsanız onu yaratırsınız. Bu basit olgu hatırlamakta olduğunuz gücün temelidir. Sizi arzularınız üzerinde odaklanmaya teşvik ediyoruz, böylece onlar gelip sizi bulacaktır. Odaklanma her şeydir, sizler hayal ettiğinizden daha güçlü varlıklarsınız. Odağınız daima geleceğinizin karbon kopyasıdır. Ana babanızdan farklı niteliklere sahip olmak için o kadar uğraştıktan sonra neden bir gün onlar gibi olursunuz? Bu odaklanma meselesidir. Neden daima en büyük korkularınızı yaratırsınız? O da bir odaklanma meselesidir. İçinizdeki ruha odaklanın ve değişikliklerin meydana gelişini izleyin. Ruh, alanınız içindeki her şeyi beklentilerinizi karşılayacak şekilde hareket ettirir. Beklentilerinizi daha yüksek bir düzeye odakladığınızda daha yüksek bir realite yaratırsınız. Eğer her adımı ruhunuzla birlikte atmayı öğrenirseniz gücünüz geri dönecektir. Bu şimdi onu seçen herkesin kolayca erişebileceği üstatlıktır.
Düşünceleriniz realitenizi yaratan eterik enerjilerdir. Eğer realitenizden hoşnut değilseniz tekrar düşünün, odağınızı değiştirirseniz realiteniz de değişecektir, yaşam sevinciniz geri dönene dek bunu yapın. Size Yuvaya giden yolu gösteren ve hepinizi dünyada cenneti yaratmaya götüren bu sevinç ve mutluluktur. (Sayfa: 103-119)
BİRLİKTE YARATMA NEDİR?
Güçlerinizin temelinde tezahür ettirme sanatı bulunur. Biz buna birlikte yaratma sanatı deriz. Bu gücü sağlamak henüz inanç sisteminiz içinde bulunmadığı için biz ona birlikte yaratma yoluyla tezahür ettirme diyeceğiz. Çok uzun zaman önce bu sanatı ciddi biçimde incelediğiniz dönemler ve bu çalışmaya yardımcı olması için oluşturduğunuz okullar vardı. Bu bilgiyi içeren parşömenler (Ölüdeniz Parşömenleri) bir süre önce ortaya çıkarıldı, ama önemli bölümler insanlığı kontrol amacıyla açıklanmadı. Bu yüzden bu bilgi şimdi kolayca kontrol edilemeyecek başka kaynaklar tarafından sunulmaktadır.
Birlikte yaratmanın doğası şöyledir: Birlikte yaratma, insanın bir tezahüre niyet edip ruhtan bunu gerçekleştirmesini istemesidir. Ruh bir tezahüre niyet edip insandan bunu gerçekleştirmesini istediğinde buna rastlantı dersiniz. Ruh tezahürleri gerçekleştirme sürecindeyken biz boyutunuzdaki enerjileri ayarlayıp düzenleriz. Çoğunlukla onu uzanıp dünyanızı değiştiren bir el olarak görürsünüz, yargınıza bağlı olarak buna kader, alın yazısı, şans ya da şanssızlık gibi birçok isim verirsiniz, bazen tesadüf ve rastlantı gibi sözcükler de kullanırsınız. Ama bize en komik geleni Tanrının iradesi demenizdir, çünkü kesinlikle öyledir, ama Tanrı kimdir? Şans olarak gördüğünüz şey çoğu kez başlattığınız bir tezahürün gerçekleşmesidir. Bunlar, yaşamınızda yer açmanızı istediğimiz eşzamanlılıklardır, çoğunlukla Ruhun birlikte yaratımınıza karşılık verme tarzıdır. Birlikte yaratımlarınız gönderdiğiniz aynı titreşimlerle size geri gönderilir, ama geri döndüklerinde onları tanımazsınız. Birlikte yaratmadaki “birlikte” sözü, insanla ruhun birleşen çabasıdır.
Kabul edilmedikçe hiçbir birlikte yaratım tezahür edemez. Genelde tezahürlerinizi engelleyen şey kendinizle ilgili yargılarınızdır. Tüm yargılarınızın kökeni ise kendinizle ilgili yargılarınıza dayanır, temel yargıları tanımladığınızda enerji değişmeye başlayacaktır. Bu, birlikte yaratmanın kabul etme ya da duygusal bölümüdür. Yargılar ya da inanç sistemleri, güçlerinizi tam olarak hatırlayamamanızın en önemli nedenidir. İçinizdeki inanç sistemlerini değiştirmek ruhun en güçlü şekilde ifade edilişidir, bu üstatların birlikte yaratımıdır.
Birçok kişi bolluk sorunu yüzünden zorlanır, oysa bolluğu yaratmada hiçbir zorluk yoktur. Zorluk bolluğu kabul etmemenizden kaynaklanıyor. Evrene bu konuda gönderdiğiniz enerji bolluk şeklinde geri döndüğünde ondan kaçınır ya da geri çevirirsiniz. Enerjiyi geri çevirirseniz o gidecek başka bir yer bulacaktır. Sonunda başkaları görünüşte hak etmedikleri şeyleri alırken siz bolluktan yoksun yaşarsınız. Para hakkındaki yargılarınızın, aslında kendi hakkınızdaki yargıların para alanına yansıması olduğunu unutmayın. İnanç sisteminizi değiştirdiğinizde para sihirli bir biçimde size gelir. Vakumu yaratın, evren onu dolduracaktır!
ZAMAN ARALIĞI
Beşinci boyutta bir şeyi düşünmenizle onun dünyanızda tezahür etmesi arasında zaman farkı yoktur. Bu tüm yüksek boyutların tipik özelliğidir, çünkü lineer zaman sadece daha düşük düzeylerde bulunur. Zorluk üçüncü boyutta ortaya çıkar, çünkü henüz düşüncelerinize hakim değilsinizdir. Eğer düşündüğünüz şey anında tezahür edebilseydi, çok geçmeden en büyük korkularınızı tezahür ettirip yaşamınızı vaktinden evvel sona erdirirdiniz! Zaman aralığını, yani bir şeyi düşünmeyle onu tezahür ettirme arasında geçen zaman süresini üçüncü boyutta bir etkileşim yolu olarak yürürlüğe koymak gerekiyordu. Halen oyun alanında bir tezahürün başlatılmasıyla onun gerçekleşmesi arasında bir süre vardır. Bu sanki evrenin size “Bunu istediğinden emin misin?” diye sormasıdır! Birlikte yaratma bu zaman aralığından geçer ve ancak onu başlattığınız andaki titreşime sahipseniz gerçekleşir. Eğer bu zaman aralığının herhangi bir anında titreşiminizi ya da birlikte yaratımınızı değiştirirseniz yaratım geçersiz hale gelir ve işlemin yeniden başlatılması gerekir. Zaman aralığının her anında, evren bunun doğru titreşimsel karşılık olup olmadığından emin olmaktadır. Bu zaman aralığı esnasında birçok birlikte yaratım dağılıp gider. Dünyadaki çoğu kişi için bu olması gerektiği gibidir, çünkü sizi kendinizden korumak için etkili yoldur!
Zaman aralığının uzunluğu birkaç değişkene bağlıdır. Güçlü bir duyguyla başlatılan birlikte yaratımlar zaman aralığından daha hızlı geçecektir. Eğer birlikte yaratımı zaman aralığına tutkuyla koyarsanız hızla tezahür edecektir. En büyük korkularınızı yaratmanızın nedeni de budur, çünkü korku güçlü bir duygudur. Diğer değişkenler, ruhun şeyleri ya da olayları yerleştirmesi için gereken zamanı içerir. Biz ruh olarak zamanı lineer biçimde deneyimlemesek de, oyun alanına müdahale etmemiz gerektiğinde bunu oyun alanının zaman çerçevesinde yaparız. Zaman aralığında bir başka belirleyici etken inanç sisteminizdir. Eğer bir tezahürün zaman alacağına inanıyorsanız ya da onu kabul etmeye hazır değilseniz tezahür ona uygun olarak ertelenecektir.
Zaman aralığı hakkında bilmenizi istediğimiz bir başka şey var. Siz ve yerküre titreşimlerinizi yükseltirken tüm zaman aralıkları kısalmaktadır. Birlikte yaratma işlemine bakarken, evrenin ricalarınıza denk düşen titreşimleri geri yolladığını hatırlamak yararlı olur. Evren bu konuda yorumda bulunmaz, ne istiyorsanız onu verir. Sözlerinize dikkat etmeniz için sizi uyarıyoruz, çünkü ne istiyorsanız tam olarak onu alacaksınız. Ağzınızdan çıkan her sözcüğü dikkatle seçin ve onların kulaklarınıza girdiğinin farkında olun. İşte birlikte yaratma işlemini orada başlatırsınız. Zaman aralığından geçerken üç temel unsur vardır. Bunlar düşünmek, söylemek ve eylemde bulunmaktır. Birlikte yaratmanın temeli bu üç sözcüğe dayanır. Şimdi bunları ayrıntısıyla ele alacağız.
Düşünceler her birlikte yaratımın başlangıcını oluşturur. Sizden zihninizde yer verdiğiniz her düşüncenin bilincinde olmanızı rica ediyoruz. Düşüncelerinize hakim olacağınız zamana dek zihninize hangi düşüncelerin girmesine izin verdiğinizi diğer duyularınızla kontrol etmenizi istiyoruz. Zihninize hangi düşüncelerin girmesine izin verdiğinizi kulaklarınızla ve gözlerinizle fark edip bilinçli olarak seçin. Temas kurduğunuz her kişi ya da düşünce, titreşiminizi geçici olarak paylaşacak ve onu hafifçe değiştirecektir. Okuyacağınız ya da televizyonda seyredeceğiniz şeyleri dikkatle seçin, eğer sizi güçlendiriyorlarsa alıp kabul edin, eğer rahatsız ediyorlarsa gözlerinizi bir başka yere çevirin. Gelişim aşamasında zihninize giren düşünceleri tam olarak kontrol etmeniz mümkün değildir. Bununla birlikte zihninizde kalacak düşüncelerin tam kontrolüne sahipsiniz. Düşünceleri iyi seçin, çünkü onlar bir sonraki realitenizi oluştururlar.
Evren enerjinizin aynasıdır, niyetiniz yoluyla gönderdiğiniz her şeyi size aynen yansıtır. Sözcük seçiminiz enerjiyi doğru biçimde yansıtır. İfade edilen sözcükleri dikkatle seçmeniz gerekir, çünkü onlar yanıtlarla bağdaşırlar. Çoğunuz evrenden bir şeyler ister durursunuz, ancak şunu bilmelisiniz ki evrenden bir şey istemek aslında ondan yoksun olduğunuzu bildirmektir. Evrenin işittiği şey, o şey size verilene dek tamam olmadığınızdır. Evrenin isteğinizi yerine getirmesini gerçekten istiyor musunuz? Siz şunu ve bunu istediğinizde evren “Ve de öyledir” diye karşılık verir, böylece onu daha uzun bir zaman boyunca ister durursunuz. Birlikte yaratma amacıyla söylenebilecek en güçlü sözcükler şükranınızı ifade eden sözcüklerdir. Bir şey için teşekkür etmek, tezahür ettirme sürecini yapma halinden olma haline geçirir. Bir şey için teşekkür ettiğinizde evrene ona zaten sahip olduğunuzu bildirmiş olursunuz, evren de buna doğal olarak “Ve de öyledir” diye karşılık verir.
Tüm tezahürleri gerçekleştirmek için eylemde bulunmanız gerekir. Ruh istediğiniz şeyin tezahür etmesi için enerjiyi düzenleyecektir, ancak perdenin o tarafında eylemde bulunmak size düşmektedir, elinizden geleni yaptıktan sonra Ruh devreye girecektir. Birlikte yaratımlarda tüm gerekli unsurlar yerlerini aldığında onu Ruha sunmanın zamanı gelir. Bu kendi içinde çok güçlü bir eylemdir, olayı Tanrıya teslim edecek güven ve imanı gerektirir.
Bu ince sanatın önemli bir noktası da, başkası için birlikte yaratmanın mümkün olmadığını anlamaktır. Birlikte yaratma yüksek benlikle bağlantı kurarak gerçekleştirilir. Henüz bir başkasının yüksek benliğiyle bağlantı kurmanız mümkün olmadığından bir başkası için birlikte yaratmanız da mümkün değildir. Bir başkası için birlikte yaratmak, başkasını kendinizin önüne koymaktır. Bu evrensel enerjinin yanlış yönlendirilmesidir ve arzulanan sonuçları üretmeyecektir. (Sayfa: 126-138)
EŞZAMANLILIK
Oyun alanının, ilk başta tasarlandığı gibi gezegendeki yaşamı sona erdirecek çarpıcı bir değişim geçirmesi bekleniyordu, titreşiminizi yükselttiğiniz için artık durum değişti. Şimdi yaptığınız çalışma daha yüksek düzeylere geçişin yumuşatılmasıyla ilgilidir. Farkında olduğunuz gibi kendi realitenizde maddeyi etkilemeye muktedirsiniz, buna gelecek değişiklikler de dahildir.
Değişim şimdi giderek artan bir hızla meydana gelmektedir. Eğer bunu realitenizdeki herhangi bir şeyle özdeşleştirmek istiyorsanız bilgisayar teknolojinize bakın, bu zamanda o doğru bir aynadır! Değişim varlığınızın dışsal bedenleriyle başlamış, şimdi içsel düzeylere doğru yol almaktadır. Geçen altı yılda eterik bedenlerinizi yeniden şekillendiriyordunuz, eterik bedenlerinizde henüz göremediğiniz birçok değişim meydana geldi. Zamanı geldiğinde bu değişimler sizi çok sevindirecek, çünkü varlığınızı sürdürmenizi sağlayacaklar. Söz konusu bedenler fizik bedeninizin dış bölümünde yer aldığı için fazla rahatsızlığa neden olmamıştır. Değişimler daha çok ruhsal benliğin yoğunlaşması olarak ortaya çıkmış, yani küresel çapta spiritüel bir uyanış gibi tezahür etmiştir. Eterik bedenlerinizdeki değişimin bir sonucu olarak bir başka zaman boyutu farkındalığınıza girmiştir. Titreşim değişiminin başını çeken sizler, artık etrafınızı kuşatan diğer realitelerin farkına varıyorsunuz. İlk kez aynı anda birkaç boyuta uzanan parçalarınızın varlığından haberdar oldunuz. Evriminizdeki bir sonraki adım, söz konusu boyutlardaki hareketlerinizi kontrol etmeyi öğrenmek olacak.
Dış bedenlerinizde meydana gelen değişim şimdi duygusal ve fiziksel düzeylere geçiyor. Değişim bu katmanlardan geçip çekirdek özünüze doğru yaklaşırken sık sık rahatsızlık hissediyorsunuz. Duygusal ve fiziksel bedenleriniz birbirleriyle bağlantılıdır, bu yüzden her ikisini ancak aynı anda değiştirebilirsiniz. Ne yazık ki değişim rahatsızlıklarınızı daha da artırır, yüksek düzeyde titreşenleriniz ve ışık işçisi adını verdiğiniz varlıklar için en büyük zorluk budur. Yerküre hala düşük titreşim düzeyinde olduğu için yüksek düzeyde titreşenler yaşamlarında zorluk olarak algıladıkları şeyler deneyimlemekte ve rahatça geçebilmeniz için yolu temizlemeye çalışmaktadırlar.
Fiziksel düzeyde biyolojiniz giderek artan bir hızla değişmeye başlamıştır, bazı önemli biyolojik değişimler meydana gelmektedir. Şimdi enerji daha yüce bir yerden dünyanıza salıverilmiştir, duygusal rahatsızlıklarınızın sebebi budur. Biyolojileri değişime tepki gösteren birçok ışık işçisi incinmeye açık hale gelmiştir. Dengesizlik çoğu kez şiddetlenen duygularda kendini göstermekte ve duygusal sallantılar yaşanmaktadır. Rahatsızlıkların hızla ilerleme isteğinizin bir yansıması olduğunu bilin!
Biyolojiniz değişmeye devam ederken gezegensel ayarlamaların neden olduğu süptil manyetik alanlardan daha kolay etkilendiğinizi, onlara karşı daha duyarlı hale geldiğinizi göreceksiniz. Durumu olduğu gibi kabul etmenizi, buna biyolojinizin yetersizliğinin sebep olduğunu anlamanızı istiyoruz. Bu zaman, duygusal dengeye kavuşmak için birbirinize yaslanmanız gereken bir zamandır. Siz ilerlemek istediniz, şimdi isteğiniz küresel düzeyde tezahür etmektedir. İnsanlık, evriminin bir sonraki aşamasına geçiyor ve siz ifade ettiğiniz niyetinizle bunun başını çekiyorsunuz. Tarihi bir görüş açısından bu göz açıp kapayıncaya dek gerçekleşecektir, değişim içinizde şimdiden başlamıştır. (Sayfa: 143-146)
YERKÜRE DEĞİŞİKLİKLERİNİ YUMUŞATMAK
Yerküre de bu zamana hazırlık olarak titreşim değişimi geçirmektedir. Değişim depremler, yanardağ patlamaları, fırtınalar ve seller olarak ortaya çıkmaktadır. Bu ayarlamalar giderek artan bir hızla devam edecektir, ancak onların etkilerini büyük ölçüde yumuşatan iki etken var. Bunlardan biri gücünüzü üstlenmeye başlamanız, diğeri de insanlığın bir bütün olarak değişim konusunda daha etkin hale gelmesidir. Değişim zor şeydir, oyun alanındaki kutupluluk yüzünden değişime karşı doğal bir direniş var. Daha önce de söylediğimiz gibi evren dengeyle ilgilidir, dokusunda bir çekiş olduğunda doğal olarak karşılık verir ve oluşan boşluğu doldurur, dokusunda bir itiş olduğunda ise ona yer açmak için boşluk yaratır.
Eğer birkaç yıl öncesine dönüp bakarsanız, insanlığın o günden bugüne büyük bir ilerleme kaydettiğini görürsünüz. İlerleme, illüzyoni ırk ayrımı ve idealleri karşısında bile insan evriminin bir sonraki adımını mümkün kılmıştır. Bu Hitler’in yenilgisini belirleyen etkendi, çünkü savunduğu idealler evrenin doğal akışına aykırıydı. İnsanlık bu gerçeğe uyandı ve gücünü geri aldı. Bugün bile ırkın saflığını korumaya çalışan hükümetler var, hepsi de başarısızlığa mahkumdur, çünkü evrendeki enerjinin doğal akışına karşı koymaktadırlar. Evrendeki enerji daima dengeyi arar.
IŞIĞIN ZIDDI
Birçoğunuz ışığın yokluğunu karanlık olarak adlandırırsınız, böylece ona güç verirsiniz. Oysa karanlık bir ismi bile hak etmez, çünkü tarif edilecek bir şey değildir. O bir şeyin yokluğudur, oyun alanında kutupluluk tarafından yaratılmış bir illüzyondur, ama gerekli bir unsurdur. Karanlık olmadan ışığı kavramanız mümkün olmazdı. Siz o kadar güçlüsünüz ki, kötülük dediğiniz şeyi kolayca yaratabilirsiniz. Karanlık sadece korkunuzun bir yansımasıdır, yaratma gücünüzü kanıtlayan bir şeydir, dolayısıyla karanlık ışığın zıddı değil sadece onun yokluğudur. Eğer herhangi bir şeyi işaret edip kötü olduğunu söylerseniz ona yaşam veren bir enerji oluşturursunuz. Bu yüzden bir şeyi kalbinizde tutkuyla yarattığınızda asla reddedilmezsiniz. Karanlık nasıl ışığın yokluğuysa korku da bilginin yokluğudur, yani bilgisizlikten kaynaklanır.
Derin bir anlayış ve bilgiye sahip kişiler çok ruhani bir doğaya ve var olan her şeyle bağlantı kurmaya yarayan içsel bir bilgiye sahiptir. Anlayış her şeyle bağlantıya, daha fazla bilgiye ve spiritüelliğe götürür, ikisini birbirinden ayırmak olanaksızdır. Korkunun sevginin zıddı olduğunu söylemeye çalışıyoruz, çünkü korku anlayıştan yoksunluktur, sevgi ise anlayışın bolluğudur. Korkularınızın üzerine yürüyüp onların içinden geçmek size bağlıdır. En karanlık saatleriniz, genelde başka türlü gelemeyecek yanıtları sağlar. (Sayfa: 164-171)
ÖLÜM YILDIZININ HEDEFİ
Gezegen olarak A Planından B Planına geçme kararınız bu bölgede önemli bir etki yarattı. Dünyada manyetik bir rezonans vardı, uzaydan bakıldığında bir hedef tahtası gibi görünüyordu. Programa göre Mirva (katil asteroit) buraya çarpacaktı. Mirva’nın amacı, A Planında yazılı olduğu gibi dünyayı sona erdirmekti, çarpma gezegendeki tüm yaşamı yok edecekti. Aynı senaryo dünya tarihi boyunca beş kez oynanmıştı, ama bu son çarpma olacaktı. Dünyanın titreşimini yükselterek bunu önlediniz, artık dünyanız hedef tahtası değil! Bir kez eski enerjiyi değiştirmeye başladığınızda çevrenizdeki dünya da, paradigmalar da değişmeye başlayacaktır.
Yeni enerji oyun alanına hakim olmaya başlamaktadır, ikinci dalganın eşiğindesiniz. Ancak ikinci dalga birkaç yıl daha tam olarak bilinmeyecektir, daha sonra dönüp geriye baktığınızda meydana gelen şeyi tam olarak anlayacaksınız. Birçoğunuz Atlantis ve Lemurya döneminde de buradaydınız! Geçmiş enkarnasyonlara ilişkin travma yüzünden bu enerjiye yaklaşırken bir tohum korku ortaya çıkmaktadır, çünkü bu gücü kullandığınız son seferinde dünyayı altüst etmiştiniz! Ama o tohum korkunun orada enerjinizi dengelemek için bulunduğunu da bilin. Bu korkuyu aşın, çünkü tüm korkular bilgisizlikten başka bir şey değildir. Geçirdiğiniz rahatsızlık ve duygusal karışıklıklar kesinlikle gerekliydi, çünkü yapmış olduğunuz şeyi yapmanın tek yolu buydu.
KRİSTAL TİTREŞİMLİ ÇOCUKLAR
Tüm zorluklara göğüs gererek dünyayı Kristal Titreşimli Çocuklar için güvenli bir yer haline getirdiniz. Onlar şimdi hazırlanıyorlar, yakında kitlesel olarak gelmeye başlayacaklar. Bunu siz sağladınız, B Planına geçmeyi seçtiniz, şimdi biyolojinizde kristalimsi yapıları oluşturacaksınız! Bundan böyle size kristalimsi yapılar ve gelmekte olan Kristal Titreşimli Çocuklar hakkında epey bilgi verilecektir. Söz konusu çocuklar gezegenin yeni titreşimini barındırmakta ve ışık beden dediğiniz bir beden taşımaktalar. Bu, başlangıçta sahip olduğunuz biyolojiye ve eterik bedene dönüştür. Bedeninize bakıp sadece sonlu parçanızı görüyorsunuz, aslında siz sonsuz Yaradan’ın sonlu ifadelerisiniz!
Kristal Titreşimli Çocuklar yeni insanlığın tohumlarını getirebilecekleri güvenli bir yere sahip olmalılar. Işık savaşçıları, sizden bu çocukları korumanızı ve onları aziz tutmanızı istiyoruz! Gezegeni onlar için güvenli kılın, çünkü bu sizin kontratınızdır. Kristal Titreşimli Çocukları gördüğünüzde bu yeni soya bakıp bir şekilde geri bırakıldığınızı düşünebilirsiniz. Oysa durum öyle değildir, eğer isterseniz bu yaşamınızda siz de onlar gibi olabilirsiniz. Bu salondakilerin çoğu buna şimdiden niyet etmiştir. Yaptığınız seçimlerle bu çocuklara kapıyı açan sizsiniz. (Sayfa: 176-183)
GRUP’A SORULAN SORULAR
Soru- Tüm bu gelişmelerden, gezegenin kutuplarının kaymasına artık gerek kalmadığı sonucunu mu çıkarmalıyız?
Cevap- A Planı bazı felaketler sonucunda dünyanın kutuplarının kaymasını içeriyordu. Eğer gerçekleşseydi oyun alanındaki tüm parçalar dört bir yana saçılıp bütün tarafından massedilecekti! Dünya ölüm yıldızı Mirva için iniş yeriydi, gezegene çarptığında kutuplar kayacaktı. Bölgedeki kayaların rezonansı asteroiti buraya çekecekti, oysa kayalar şimdi yoğunluk değiştiriyor, çünkü asteroitin dünyaya çarpma ihtimali kalmadı.
Soru- Kristal Titreşimli Çocuklarla İndigo Çocuklar arasındaki fark nedir?
Cevap- İndigolar sizin gibidir. Harika inat ve dirençleriyle, her şeyi yeniden değerlendirme tercihleriyle eskiye ait şeyleri silkip atmaları gerekiyordu. Önemli tohumların ekilebilmesi için toprağı altüst etmeye geldi onlar! Harika bir iş yapıyorlar, ama hala yapılması gereken çok şey var. İndigolar yeni paradigmalar için kapıyı aralayacaklar, Kristal Titreşimli Çocuklar ise çok daha süptil, çok daha yüksek bir enerjiyle geliyorlar. Onların yolu daha dingin ve barışçı bir yoldur. Evrendeki doğal enerji akışını bilir, her eylemleriyle bu akışa öykünürler, yüksek benlikleriyle bağlantıda oldukları için her adımlarını ruhlarıyla birlikte atarlar. Getirmekte oldukları şey yeni evrimin tohumlarıdır. Mevcut biyolojik formunuz içinde evrimin bir sonraki düzeyine erişebilmeniz için yenilenmeniz ve DNA’nızın yeniden aktive edilmesi gerekecek, bu bir süreçtir. Bu çocuklar sözünü ettiğimiz yüksek titreşim düzeyiyle doğacaklar, İndigoların yapmakta oldukları çalışma bunu mümkün kılacaktır.
Soru- Bedenimizi yenileyip gençleştirmemize yardımcı olacak araçlar var mı?
Cevap- DNA’nız düşündüğünüz gibi değildir. Mikroskoplarınızla gördüğünüz DNA birbirine karışan iki ipliğe sahiptir, siz ona çifte sarmal dersiniz, oysa şimdi DNA’da 12 iplik var! Görünmeyen iplikler manyetik yapıdadır, bu yüzden onları mikroskoplarınızla göremiyorsunuz. Bu manyetik iplikler tıpkı bir anten gibi bedeninize nasıl gelişeceğini bildiren ve bu gelişimi yöneten titreşimleri alırlar. Antenlere sinyaller yollayan da düşüncelerinizdir, sinyaller sisteme girdiklerinde oluşacak yapının neye benzeyeceğini görmek için DNA’nın yol haritasını kontrol ederler. Bedeninizde birbirinin yerini alan her yeni hücreyle birlikte yeni bir kişi doğar. Sonuçta her an kim olduğunuzu varlığınızda yer almasına izin verdiğiniz düşünceler belirler. Geçmişte düşünce süreçleriniz bu antenler tarafından alınan tüm kalıpları üretmiştir. İşte bu yüzden ne düşünüyorsanız o olursunuz. Eskiden bedeninizdeki her hücre yedi yılda bir yenilenirdi, şimdi bu süreç hızlanmıştır ve hızlanmaya da devam edecektir.
Soru- Yakın gelecekte yerküre değişiklikleri olacak mı, olacaksa neler olacağını söyleyebilir misiniz?
Cevap- Biz dahil hiç kimse geleceği söyleyemez, çünkü geleceği sürekli değiştiriyorsunuz. Oyun alanında tek bir kural vardır, her konuda özgür seçim. Geleceğinizi belirleyecek olan seçimlerinizdir. Yapabileceğimiz tek şey, şu anda yöneldiğiniz potansiyeli söylemektir. Oyun alanına enerjiler gelmekte ve yerküre değişmektedir. Fizik bedeni değişen sadece siz değilsiniz, dünya ana da değişiyor. Enerjileri yumuşatmış olmanıza rağmen hala bir dengelemenin meydana gelmesi gerekiyor. Şimdiden bazı yerküre değişiklikleri olmuş ve sürecin büyük bölümü başlamıştır. Kendi titreşimlerinizi yükselterek toprak ananın da yoğun bedenden eterik bedene geçmesine yardımcı oluyorsunuz. Oyun alanında kritik kütleye erişildiğinde birçok kişi dünyadan ayrılacaktır. Böyle olması gerekiyor, çünkü ayrılan varlıkların birçoğu yükseliş konusunda perdenin öbür tarafında önemli roller üstlenecekler. Diğerleri ise bir başkalaşım geçirip dünyaya Kristal Titreşimli Çocuklar olarak dönecek ve yeni biyolojinin doğumuna yardımcı olacaklar. (Sayfa: 184-191)
EVRENSEL ENERJİNİN AKIŞI
İyi ya da kötü seçim yoktur, yapmaya çalıştığınız şeyi ya başarır ya da başaramazsınız. Eğer dünyada kendi cennetinizi yaratıp kendi tutkunuzu yaşayamıyorsanız enerjiyi yanlış yönlendiriyorsunuz demektir. Enerji sadece enerjidir, iyi ya da kötü enerji yoktur, ancak onu yanlış yönlendirip doğal devresini tamamlamasını engelleyebilirsiniz. Bu da genellikle zorluk olarak algıladığınız olaylara yol açar. Bizse onu evrensel enerjinin doğal akışına öykünmeyen yanlış yönlendirilmiş enerji olarak algılarız.
Bireysel temelde eğer enerji evrensel enerjiye uygun yönlendirilirse gelişir ve yaratıcı devreyi tamamlar. Eğer enerji yanlış yönlendirilirse düzeltilene kadar çoğalır, eğer yine düzeltilmezse benzer enerjileri çekerek toplum çapında yanlış bir yönlendirme oluşturur. Eğer enerji böyle çoğalmaya devam ederse çok geçmeden ülke çapında ifade bulur. Bu, o ülkedeki çok sayıda insan tarafından bireysel temelde düzeltilene dek benzer sonuçlar vermeye ve yayılmaya devam eder. Bu tür küresel bir ifade ise dünyanın yıkımıyla sonuçlanır. İşte siz böyle bir sona yönelmiştiniz. Enerji çok önemli olduğu için yanlış yönlendirmeler de çok önemlidir. Evrensel enerji daima dengeyi arar, denge ise karışım yoluyla sağlanır. Birlikte yaratımlarınızda enerjilerin karışmasına olanak sağlayın, bunu yaparsanız kendinizi evrensel enerjinin doğal akışına uyumlamış olursunuz. Enerjilerin karışıp harmanlanmasını engellemeye ya da kısıtlamaya çalıştığınızda onu yanlış yönlendirmiş olursunuz.
Enerjilerin karışımı evrenin doğal düzenidir. Bu yüzden karışım sürecine karşı koyan insanların, hükümetlerin, örgütlerin ve ticari kuruluşların enerjinin yanlış yönlendirilişini deneyimlemeye mahkum olduklarını görüyorsunuz, bu da bir hayli karışıklığa sebep olmaktadır. Son birkaç ayda bile büyük bir ilerleme kaydedilmiştir. Gazete manşetleri karışıklıktan söz etse de, bu tezatlar alanında ışığı gerçekten görebilmek için karanlık zamanlar geçirmenin gerekli olduğunu anlayın, çünkü ancak bu şekilde en büyük ışık çalışması yapılabilir.
KÜRESEL SAVAŞ NEDEN OLMAZ
Enerjilerin birbirine karışması şimdiden başlamıştır. Biz küresel bir savaşın mümkün olmadığını söylüyoruz. Sizler birbirinize bağlısınız, adeta iç içe örülü haldesiniz, eğer savaşırsanız kendinizi bombalıyor olursunuz! Bu da oyun alanınıza kısmen ekonomik olarak yansır, çünkü ekonominizi euro-money dediğiniz para birimiyle birleştirmeyi seçtiniz. Bu tür değişimlere tipik bir direnç gösterilmesine rağmen, bunların evrensel enerjiyle açıkça uyumlu birlikte yaratımlar olduğunu söyleyebiliriz. Onlar birleşmeyi, kutupluluk ya da ayrımcılık alanından birlik alanına geçişi teşvik ederler.
Var olan her şeyle bağınızı güçlendirmek evrensel enerjiyle beslenmenizi sağlar. Bunu ancak kendinizi sıranın başına koyarak yapabilirsiniz. Bu iş cesaret gerektirir, çünkü size daima başkalarını kendi önünüze koymanız söylenmiş, böyle öğretilmiştir. Enerji akışının önüne önce kendinizi koyup diğerlerini bundan yoksun bırakmanız bencillik dediğiniz şeydir. Ama enerjinin önüne kendinizi koyup onu başkalarını beslemek için kullanmanız önce ben denen yaklaşımdır. Boş bir kaptan kimseye bir şey veremezsiniz, ama önce kendi kabınızı doldurursanız başkalarına verecek çok daha fazla şeyiniz olur. Kendinizi evrensel enerjinin doğal akışına yerleştirebilirseniz yaşamınız pürüzsüz ve çabasız olacaktır. Enerjinin akışına karşı koymak her hareketinizin dirençle karşılaşmasına neden olur. (Sayfa: 199-205)
GRUP’A SORULAN SORULAR
Soru- Kim olduğumuzu keşfetmemiz ne kadar zaman alacak?
Cevap- Siz şimdi onu kısa anlar için olsa da yapıyorsunuz, yakın gelecekte gerçek kökeninizi daha çok anlamaya başlayacaksınız. Bir zaman vermemiz zor, çünkü zamanı sürekli değiştiriyorsunuz. Kişisel olarak kaydettiğiniz ilerlemeler geleceği sürekli değişen hareketli bir hedef yapıyor. Şu anda görüldüğü kadarıyla altı ay içinde daha rahat hale geleceğinizi söyleyebiliriz. Ruh tarafından kişisel olarak ziyaret edilecek ve birçok sorunuza yanıt alacaksınız.
Soru- Kontratımızı yerine getirip getirmediğimizi nasıl biliriz?
Cevap- DNA’nızdaki değişimler sizi evrensel enerjiye son derece duyarlı hale getirdi. Bu duyarlılığı kontratınızın tamamlanıp tamamlanmadığını ayırt etmek için kullanın. Enerjinizi evrensel akışa uyumlama cesaretini gösterin, bu şekilde merkezlendiğinizde kontratınız yaşamınıza katkıda bulunmayı sürdürecektir. Eğer yaptığınız şey sürekli dengenizi bozuyorsa, büyük bir olasılıkla kontrat sona erdiği halde siz hala ona asılmaktasınızdır. Çoğunlukla kontratlarınız tamamlandıktan sonra bile bırakmayı reddeder, onlara asılırsınız. En büyük kontratınız enerjinizi merkezlendirmek ve realitenizi yaratmayı öğrenmektir. Realitenizi seyirci kalarak değil, seçimde bulunarak yaratabilirsiniz.
Soru- Kosova’daki savaşı bir oyun olarak nitelediniz. Bir kenara çekilip oyunun sergilenmesine seyirci mi kalmalıyız?
Cevap- Elbette hayır, bir kenara çekilip oyunun sergilenmesine izin vermek, oyunun yanlış biçimde gelişmesine izin vermektir. Hızla artık savaş sözcüğünün kullanılmayacağı bir ortama geçiyorsunuz, savaş artık gerekli olmayacak, ama şu anda bunu anlamanız zor. Yüksek benliğinize tamamen bağlandığınızda birbirinize de bağlanmış olacaksınız. Her biriniz aynı olduğunuzu anladığınızda aranızdaki farklılıklara hoşgörü göstermeniz daha kolay olacak.
Soru- Eşzamanlılığı açıklayabilir misiniz?
Cevap- Biz genelde rastlantı ve eşzamanlılıktan aynı şey olarak söz ederiz. Bir birlikte yaratıma giriştiğinizde Ruhtan (ki o sizin ruhunuzdur) en iyi ve en yüksek olanı getirmesini ve kontratınıza sokmasını isteyin. Sonra bu birlikte yaratımı Ruha teslim edin, onun hayatınızda çalışmasına izin verin. Birlikte yaratma dediğimiz şey budur, çünkü çevrenizi ve dünyadaki cennetinizi yaratmak için Ruhla birlikte çalışıyorsunuz. Bir kez birlikte yaratımınızı Ruha teslim ettiğinizde o her şeyi sizin için düzenlemeye başlar. Karşınıza gerekli kişileri, işleri ve fırsatları çıkarır, üç boyutlu dünyanıza el atarak her şeyi düzenler. Tüm bunlar size bir rastlantı gibi görünür, oysa rastlantı diye bir şey yoktur. Eşzamanlılık, yüksek benliğinizin günlük yaşamınızda sizinle doğrudan konuşma yollarından biridir.
Soru- Bize dördüncü boyut hakkında biraz bilgi verebilir misiniz?
Cevap- Halen içinde bulunduğunuz üçüncü boyut oyununuzu oynadığınız bir dinlenme yeridir. Dördüncü boyut ise içinden geçilen bir yerdir, üçüncü ve beşinci boyutlar arasında bir geçiş boyutudur. Altıncı ve sekizinci boyutlar da benzer niteliklere sahiptir. Bunlar birinden diğerine geçmenize yarayan boyutsal düzeylerdir, sizi bir sonraki dinlenme boyutuna taşıyacağınız izlenim ve niteliklerle doldururlar. Sekizinci boyutun ötesinde bu kalıp değişir. Dördüncü boyut, üçüncü ve beşinci boyutlar arasında titreşimlerinizle kurduğunuz bir köprüdür. İşin ilginç yanı şu ki aranızdan bazıları bu boyutu atlayacaktır. Çok yakında bu gezegene aynı anda birçok boyutla ilişki kurabilen varlıklar gelecektir, oysa şu anda dünyadaki çok az kişi bunu yapabilmektedir. Kristal Titreşimli Çocuklar yeni insanın tohumlarını getirecek, bu da her adımı atmayı mümkün kılacaktır.
Soru- Gücümüzü sahiplenmek ve hatırlama sürecini hızlandırmak için ne yapabiliriz?
Cevap- Hatırlama sürecini hızlandırmanın en iyi yolu ruhsal ailenizle bağlantı kurmaktır. Benzer titreşimdeki insanlarla bağlantı kurun, onların gözlerine bakın, gerçek kimliklerini hissedin ve kendi parçalarınızı hatırlayın. Ego biyolojik sürecin önemli bir parçasıdır. Başlangıçta yerküre soğuyup yoğunluk kazanırken dünya anayla ilişki ve etkileşime girebilmek için daha yoğun bedenler almak zorunda kaldınız. O durumda hayatta kalabilmenizi sağlayan bir mekanizma olarak egoyla bütünleşmeniz gerekiyordu, oysa şimdi egoya olan gereksinimi bırakma noktasındasınız, henüz o noktada olmasanız da ilk kez o yönde ilerliyorsunuz. Ego daha çok şeyi serbest bırakırken daha çok şey göreceksiniz. Eğer gerçek kimliğinizi, önceki yaşamlarınızda kontratları oluşturmak için ne yaptığınızı ve kaç yaşınızda ışığa doğru ilerlediğinizi gösterecek olsaydık egonuz bu bilgiyi kabul etmenize izin vermezdi. Biz egonun serbest bırakmaya başladığı bir alanda çalışıyoruz. Sizin için kendi ihtişamınızı kabul etmek zordur. İsteyin, verilecektir. (Sayfa: 207-219)
EVRENSEL KARMAYI GERİ ÖDEMEK
Oyun başladığında deneyin sürdürülüp sürdürülemeyeceği belli değildi. Daha en başta gezegen elinizden alınmış, özgür seçim yasasına uyularak müdahaleye izin verilmişti. Dünyayı ele geçirenler bunu kendi çıkarlarını düşünerek yapmışlardı. İşgalcilerin daha büyük tabloda önemli bir rol oynadıklarını bilmelisiniz, çünkü evrimleşebilmeleri için böyle bir şeye ihtiyaçları vardı. Onlardan birçoğu şimdi size yardım etmek için buradalar. Aslında sizi tohumlayan ırkın bir parçasıdır onlar, bir düzeyden diğerine geçebilmeniz için şimdi iyi niyetle evrensel karmik bir borcu ödüyorlar. Evrende benzer sistemler varsa da, karma dediğiniz şey sadece dünyanızda hüküm sürmektedir. Yakın gelecekte komşularınız size bir hayli yardım sunacaklar. Enerjiler kaynarken oyun alanında birçok şey oluşmaya başlamıştır!
Siz değiştikçe toprak ana da değişiyor. İçinizdeki kısıtlamaları temizlediğinizde dünya ananın kısıtlamalarını da temizlemiş olursunuz. Dünyayla aranızda bir enerji bağlantısı vardır, yerküre enerjisi birçok bakımdan insan enerjisinin bir yansımasıdır. İşte A Planı için tasarladığınız felaketlerin çoğunun iptal edilmesinin nedeni budur. Söz konusu enerji bağlantısı iki yönlü çalışır, eğer insanlık karanlığa doğru bir dönüş yapsaydı yerküre bu titreşimi alır ve yok edici değişiklikleri hemen başlatırdı.
SİZİ TOHUMLAYAN ZİYARETÇİLER
Çok geçmeden bir kez daha ziyaret edileceksiniz, bu ziyaretçiler sizi tohumlayan ırklardan biri olacak. Gücünüze güvenmenin sağladığı ayırt etme yetisiyle onları daha sevecen karşılayacaksınız. Ziyaretçileri oldukları gibi kabul etmenizi istiyoruz. Birçok bakımdan onların sizden üstün olduğunu düşünebilirsiniz ya da size öyle görünebilirler. İlginç olan şu ki, onlar öğreteceğiniz bazı dersler için buradalar.
Yerküre değişip Yuvanın bir yansıması haline geldiğinde, enerji istikrarlı hale gelip insanlar güçlenmeye başladığında oyun alanı niyet edildiği gibi büyük bir kütüphaneye dönüştürülecektir. Evrenin her yanından her çeşit varlık bu işin nasıl yapıldığını görmek için özgür seçim gezegenine gelecektir. Çünkü başarıyla sonuçlandırdığınız bu deney evrenin geri kalan bölümünün gelecekteki paradigmalarını oluşturacaktır. Biz Tanrının böylesine yüce bir vizyonuna asla sahip olmamıştık. Yargısız yaşamayı öğrenmek çok zordur, ama yargı size iyi hizmet etmiştir.
KRİSTAL ENERJİ AĞININ AKTİVE EDİLİŞİ
Bu ülke (Hollanda) çok önemlidir, çünkü yeni manyetik ağın merkezi noktalarından biridir. Geçtiğimiz aylarda gezegende yaşanan zorluklar sadece titreşiminizin yükselmesinden değil, yerkürenin titreşiminin de yükselmesinden kaynaklanıyordu. Unutmayın yerküre de bütünün parçasıdır, her birey titreşimini yükseltirken bütünü etkiler, bütün de genel titreşime uyabilmek için titreşimini yükseltir. Sorunu karmaşık hale getiren bu dönemde gezegenin manyetik enerji ağını ayarlıyor olmamızdır. Buna kristalimsi enerji ağının aktive edilmesi deniyor. Henüz bundan söz etmedik, ama artık kristal dediğiniz şeyle Mesih (Christ) arasında bir ilişki olduğunu doğrulamanın zamanıdır. Dahası, bulunduğunuz bu yerde enerji direkt köklenmektedir. Manyetik kutuplar kayar ve gezegenin manyetik uyumlanışı değişirken kristalimsi enerji ağı bir kez daha aktive olmaktadır. Bunun anlamı, perdenin sizin bulunduğunuz tarafında Yuvanın gerçekleşmesidir. Birçoğunuz bu değişimin gelmek üzere olduğunu görmüş, tohumlar ekmeye başlamıştınız. Bu tohumların etkisinin çok ötelere uzandığını söyleyebiliriz. Eğer bizim gördüğümüz gibi görebilseydiniz bir daha asla kendinizi sorgulamaz ve kendinizden kuşkulanmazdınız. (Sayfa: 225-229)
GRUP’A SORULAN SORULAR
Soru- Kosova’daki enerjileri en etkili şekilde birleştirmek için ne yapabiliriz?
Cevap- Parçalanmış enerjinin tek bir çözümü vardır, onu yeniden birleştirmek. Evrensel enerji denge ararken, evren tüm ırk ve enerjilerin karışıp birleşmesine yardımcı olurken Tanrının yüzünü göreceksiniz. Kendinizi bütünün bireysel kıvılcımları olarak görür, kıvılcımı içinizde tutmanın çözüm olduğunu düşünürsünüz, oysa sizi gücünüzle tekrar temasa geçiren şey karışıp birleşme sürecidir. Ancak bu sürece direnenler ve korkuya düşenler var, aşina oldukları şeylere sımsıkı yapışıyorlar. Her zamanki davranış biçimlerine ve alıştıkları yola sımsıkı tutunuyorlar. Gezegen düşük titreşimdeyken bu olağan bir şeydi, ama daha yüksek titreşimlerde bunu sürdüremezler. Kosova’daki hükümetin durumu düzeltirken itibarını ve saygınlığını korumasına da izin verin, çünkü savaşı savaşla sona erdirmek daha fazla savaşa yol açar. Bununla birlikte gerçeği ve insan haklarını kararlı bir şekilde savunmak da gerekir. Birbirinize kendinize gösterdiğiniz saygıyı göstermek, içinizdeki Tanrıya saygı göstermektir.
Soru- Bize HAARP Projesinden söz eder misiniz?
Cevap- Yapmaya çalıştığınız şey bilimsel bilgiyi amacından saptırarak güç elde etmek için kullanmaktır, bu kendini sakatlamak gibi bir şeydir! Yönsüz dalgaları iyonosferden geri yansıtmak, çok uzun süre devam eden dalgacıklar yaratır. Yaptığınız deneyin büyük bölümü, iyonosferi bu dalgaları yerküreye geri yansıtacak eğri bir ayna gibi kullanmakla ilgilidir. Evet iyonosferiniz eğri bir ayna gibi doğal bir kavise sahiptir. Söz konusu dalgalar iyonosferden yansıyıp yerkürenin derinliğindeki bir noktaya yoğun biçimde odaklanır ve dünyanın titreşimini değiştirir. Bu iş titreşimsel şifanın bedeninizi etkilemesine benzer, belli yapıdaki titreşimleri bedeninize aktararak şifa bulursunuz. HAARP Projesiyle titreşimsel şifa arasındaki esas fark, yerkürenin bu şifayı istemiyor olmasıdır, çünkü bu deneyler toprak ananın dengesini etkiler. Hükümetiniz bu enerjinin insan zihninde karışıklıklar yarattığını görmüştür, hesaba katmadıkları tek şey enerjinin toprak anayı da karışıklığa uğrattığıdır. Söz konusu dalgalar depremlere ve yanardağ patlamalarına sebep olmaktadır. Sizden bu teknolojinin peşini bırakmanızı istemiyoruz, yavaşlamanızı, odağınızı ve niyetinizi yeniden belirlemenizi istiyoruz. Gelecekte bu teknolojiyi kullanarak yerküreye şifa da verebilirsiniz, onu savaş aracı gibi değil enerji aktarım aracı olarak kullanın.
Soru- Evrimimizi hızlandırmak için ne yapmalıyız?
Cevap- Böyle bir soru sormanız bile kaydettiğiniz ilerlemeyi gösterir. Yakında eğitim sistemleriniz de değişmeye başlayacak. Sabırlı olmanızı istiyoruz, çünkü değişimi gerçekleştirmek üzere gelen birçok varlık henüz gezegeninizde yerini almamıştır. Şu anda çocuk yaştaki birçok varlık uyumsuzluk çekmektedir. Onlar kendilerini burada yabancı gibi hissetmekte, insanlığın kendilerine yetişmesini beklemektedirler. Bu çocukların bir kısmı İndigo dediğiniz sistem yıkıcılardır, paradigmalarınızı yeniden düzenleyecek olanlardır. Gezegeni onlar için güvenli hale getirmek, gerçek kimliklerini hatırlamalarına yardımcı olmak insanlığa verebileceğiniz en büyük armağandır.
Kristal Çocuklar ise İndigoların dünyada yapacakları düzenlemeden sonra yerlerini alacaklar. Çocuk yetiştirmenin geleneksel yöntemleri İndigolarda işe yaramayacaktır, çünkü onlar suçluluk duygusu gibi şeylere kulak asmazlar. İndigolar sadece eğitim sisteminiz konusunda değil, iş, ticaret ve devlet yönetimi konusunda da farklı paradigmalara yönelecekler. Lider konumuna geldiklerinde ortamı Kristal Titreşimli Çocuklar için hazırlayacak ve dünyayı onlar için güvenli kılacaklardır. Bu durum sözünü ettiğimiz kristal enerji ağının aktive edilmesiyle ilgilidir ve süreç başlamıştır. Bu yeni çocuk soyuyla ilgili her şeyi incelemenizi istiyoruz, onlar çok özel çocuklardır. (Sayfa: 230-235)
DÜNYAYA ETERİK FORMLARI TAŞIMAK
Sizler büyük yeteneğe ve güce sahipsiniz. En yüksek amaçlarınızdan biri de eterik formları alıp üç boyutlu dünyanızda köklendirmektir. Eğer iyi gözlemlerseniz, insan yapımı dediğiniz her şeyin aslında bedeninizden geçirerek üç boyutlu hale getirdiğiniz eterik düşünce formları olduğunu görürsünüz. Önce herkes tarafından paylaşılan evrensel zihinden çektiğiniz düşünce gelir, bu eterik düşünce formundan üç boyutlu bir realite yaratırsınız. Birlikte yaratma işleminin temeli budur. Daha yüksek bir düzeyden baktığınızda gezegendeki amacınızın eterik ışık formunu yerküreye taşımak olduğunu görebilirsiniz. Işığı üç boyutlu dünyaya taşımak en kolay şekilde insan biyolojisi kanalıyla yapılır. Dünyada her şey birbirine bağlı olduğundan, buraya ne kadar çok ışık aktarırsanız ortak titreşim de o kadar yükselir. Titreşimi bu tarzda yükseltmek perdenin her iki yanının karışıp birleşmesini ve cenneti dünyaya getirmeyi mümkün kılar, oyunun amacı budur.
Titreşim yükselişinin bir sonucu olarak dünyalarımızı ayıran perde şimdi daha çok incelmiştir. Bu incelme yakın gelecekte cennetle dünya arasında bir ilişki ve etkileşimi mümkün kılacaktır. Şimdi bu ilişki ve etkileşimi kolaylaştıracak kalıcı bir ışık koridoru tezahür etmektedir. Perde incelirken birçok kişi Yuvayı görüp hatırlamaya başlayacaktır, bu şimdiden meydana gelmektedir. Yuvanın sıcaklığı birçok kişiyi çağıracak, bazıları bu çağrıya dayanamayarak dünyadan ayrılmaya karar verecektir. Yuvanın titreşimleri çok güçlüdür, karşı konulması imkansız bir cazibeye sahiptir. Bu konuda bilgi sahibi olmak istiyorsanız ölümden dönme deneyimi geçirmiş insanlarla konuşmalısınız. Bu deneyim ölümden farklıdır, çünkü gümüş kordon denen yaşam bağı henüz kopmamıştır. Ölümden dönme deneyimi geçirenler perdenin öbür tarafını şöyle bir görmüş ve Yuva hakkında epey bilgi aktarmışlardır. Tanık oldukları şeyi tam olarak anlamasalar da Yuvanın titreşimlerini hissetmiş, onun ne denli güçlü bir çekime sahip olduğunu anlamışlardır!
REHBER DENEN YARDIMCILAR
Dünyanın titreşimleri düşükken insan formuyla ilişki ve etkileşime girmek zor olmuştur. Daha önce üç boyutlu dünyanızla ilişkiye girmek için titreşimlerimizi düşürmemiz gerekiyordu. Geçmişte bu işlem kısa süreler için gerçekleştirilmiş, büyük bir enerji gerektirdiği için sadece gelişiminizin önemli aşamalarında yapılmıştı. Benzer titreşimlerin birbirini çekmesi evrensel bir sabitedir. Yüksek titreşime sahip bizim gibi varlıkların sizinle temasa geçmesinin zorlukları vardır. Dünyalar arasındaki bu zorluk, oyun alanınızda bazı aracı varlıklara ihtiyaç olduğunu gösterdi, işte rehber denen varlıkların işlevi buydu. Bu tür roller enkarnasyondan önce kabul edilip üstlenilir. Rehberler çalışmak istediğiniz alanlarda deneyime sahip varlıklardır, size karşı büyük bir sevgi besler, kendinizi kötü hissettiğinizde yardımcı olurlar. Bu varlıklar görevleri gereği aynı anda her iki dünyada da bulunmalarını sağlayan ortalama bir titreşim üstlenmeyi kabul etmişlerdir. Şimdi oyun alanında bulunan birçoğunuz geçmişte rehberlik rolünü üstlenmiş ve başkalarına hizmet etmişsinizdir. Bu çok saygı duyulan rollerden biridir.
Oyun esnasında omzunuzda bulunan rehberler aynı zamanda kendi evrimlerini de gerçekleştirirler. Birçoğunuz onlarla iletişim kurmaya çalışmış ama başaramamışsınızdır.
Size bir kez daha dışınıza değil içinize bakmanızı tavsiye ediyoruz. Yumuşak dürtmelere dikkat edin. Oyunun her kesişme noktasında rehberlerinizden gelen bu yumuşak uyarılara dikkat edin. Onlar siz istediğiniz için oradalar, ama rehberlerinizi dinleyip dinlememek size kalmıştır, çünkü seçim hakkına sahipsiniz. Onların dokunuşlarını hem fiziksel hem de duygusal bedenlerinizde hissedebilirsiniz. Eğer izin verirseniz şu anda bile size dokunabilirler.
MELEKLERİN DÖNÜŞÜ
Bir titreşim hiyerarşisi vardır, sık sık onların habercilerini görüyorsunuz, melek olarak bildiğiniz varlıklardır onlar. Bazıları melekleri eski öykülerin kahramanları olarak bilir, ama öyle değildir. Onlar yüksek bir düzenin varlıklarıdır, belirli bir titreşim düzeyinde olmalarına rağmen bir titreşim düzeyinden diğerine kolayca geçebilirler. Bu statüye erişenler Yuvanın saf ışığını taşıyanlardır. Bu yüzden onları beyaz ve parlak varlıklar olarak görürsünüz. Bazen kuş kanadını andıran kanatlarla görünürler, gördüğünüz o kanatlar boyutlar arası yolculuk yapabilmelerini sağlayan bedenlerinin titreşimidir. Kanatlar ayrıca titreşimi yansıtmak ve yönetmek için de kullanılır, tanrısal ışık onları kuşatmıştır. Meleklerin kendilerini şimdi kitlelere göstermeleri bir rastlantı değildir, çünkü varlıklarının tohumları şimdi insanlara ekilmektedir. Meleksi titreşim içinde birçok düzeyin olduğunu bilin, onları yüksek düzeyde bir ırk olarak görün. Melek, tanrısallığa girmeden önceki en yüksek evrim basamağıdır. Onlar gerçek gücünüzü göstermek, size yardım etmek için buradalar. Grup olarak bildiğiniz ailemiz dokuz uzmandan oluşmaktadır, daha önce Mikail ailesinden olduğumuzu söyledik.
TİTREŞİMİ YÜKSELTMEK İÇİN YARGIYI BIRAKMAK
Yargıyı bırakmanızı istiyoruz, çünkü yargı insanın taşıdığı titreşim düzeyine uygun değildir. Bizim yüksek titreşimimiz düşük titreşimlerden daha önemli değildir, hepsi de Tanrının ifadeleridir. Yüksek düzeylere büyük değer biçmeniz aslında gelişme arzunuzdan kaynaklanıyor. Bu elbette olması gerektiği gibidir, ancak sizi değere sahip düzeylerin sadece yüksek düzeyler olduğu türünden yanlış bir anlayışa götürür. Hiç titreşimini amaçlı olarak düşüren varlıkların olabileceğini düşündünüz mü? Geçmişte sizinle iletişim kurabilmek için titreşimimizi düşürmek zorunda kaldığımızı söyledik. Titreşimimiz sizinkinden daha yüksek olmasına rağmen hepimiz Tanrının ifadeleriyiz.
ÖBÜR TARAFA YOLCULUK
Öbür tarafa geçiş (ölüm) tüm gücünüzün geri dönmesini sağlar. Bu güç çok süptildir ve geçiş yapan kişi genelde kendi realitesini yarattığının farkında değildir. Yuva, deneyiminizin ötesinde potansiyellere sahiptir. Anlayabileceğiniz bir realiteyi davet ederek deneyimlerinizi yaratırsınız. Öbür tarafla ilgili beklentileriniz Yuvaya döndüğünüzde ilk deneyimleriniz olur. İşte bu yüzden birçok kişi bu deneyimi farklı şekilde tarif eder, çünkü herkesin beklentisi başkadır. Deneyim ne olursa olsun daima saf sevginin ipliğiyle örülüdür, çünkü ruh formundayken yüksek benliğinizle tam birlik içindesinizdir. Sevgi enerjisi tüm diğer enerji formlarından önce gelir.Yuva denen yerde bir kez daha ışık denen en saf sevgi formunda yaşamayı hatırlarsınız.
Yuvadaki ilk algı, geçiş sürecinde size yardım etmek için bekleyen “karşılayıcıları” görmektir. Onlar genelde ışık varlıklar olarak görülür ya da hissedilir, daima ordadırlar. Çoğu kez onlar tanıdığınız, sizden önce öbür tarafa geçiş yapmış varlıklardır. Karşılayıcılar orada olduklarını, yardıma hazır olduklarını göstermek için size ellerini uzatırlar. İnançlarınıza bağlı olarak melekler tarafından karşılanmak da sık sık görülen şeylerdendir. Bu noktada korkuya kapılıp geçiş sürecine karşı koymak da mümkündür. Eğer sürece karşı koyarsanız çoğunlukla bir şeyi yakalayıp kendinizi dünyevi bir nesneye demirlersiniz. Hayalet dediğiniz şeyin temeli budur. Bu süreç oyun alanından öbür tarafa geçerken vuku bulduğu için her iki dünyanın kuralları da geçerlidir. Rehberlik ve eğitimle bu enerji sapması önlenebilir, bu eğitim geçiş takımları dediğimiz varlıkların işidir.
Önünüzdeki süreci, bir titreşimden diğer titreşime uzanan bir tünelden yürüyerek geçmek olarak hayal edin. Karşılayıcılar ellerini uzatmış bekliyorlar, ama tünelden geçmek zorunda olan sizsiniz. Aslında tünel dediğiniz şey, ruhun bedeni beyin epifizinden geçerek terk edişinin içsel deneyimidir. Sizi neyin beklediğini bilememe korkusu tünelden geri dönmenize sebep olabilir. Bu yüzden karşılayıcılar yaşamınızın son günlerinde kendilerini tanıtır ve sizi bekleyeceklerini bildirirler. Eğer ölmeden evvel bilincinizi yitirmişseniz, genellikle böyle anlarda bilinciniz geçici olarak yerine gelir ve geçişi kolayca gerçekleştirirsiniz. Tünelden kendi iradenizle geçmeniz gerekir, orayı kimse sizin yerinize geçemez ya da geçiş anında size eşlik edemez.
Tünelde bir noktada ışığı fark edersiniz. Bu ışık Yuvanın titreşimlerini taşıdığı için dünyadaki hiçbir ışığa benzemez, ışık tünelde size yol göstermek için oradadır. Bazıları ışığı kalpleri yerine zihinleriyle görmeye alışık oldukları için karmaşaya düşerler. Eğer ışığı hissedip içinize alırsanız tünelden kolayca geçersiniz. Karşılayıcılar tünelin sonunda elinizden tutup çekmek için beklemektedir, bu yeniden kavuşma gerçekten muhteşemdir.
Yuvadaki ışık sevgi denen enerjinin saf formudur. Eğer bu ışığa alışıksanız direkt ona bakar ve kucaklarsınız, eğer alışık değilseniz kucaklamakta zorlanır ve başınızı başka tarafa çevirirsiniz. Işığa bakmanızı zorlaştıran genellikle kendi hakkınızdaki yargılarınızdır. O ışığı kucaklamanızı tavsiye ederiz, çünkü tüm yargıları terk etmenizi sağlayacak gerçeği taşır. Sadece üzerinizde parlamasına izin vermeniz bile sizi Yuvanın titreşimleriyle bütünleştirecektir. Işığı kabul etme dereceniz gireceğiniz boyutun düzeyini de belirler. Size çok uzun bir zaman önce gösterilmiş bu süreci insanlar çarpıtarak cennet-cehennem öyküsüne dönüştürmüştür. Oysa durum öyle değildir, perdenin bu tarafında birlikte getirdiğiniz yargılardan başka yargı yoktur, cehennem tamamen sizin tasarladığınız bir şeydir. Daha bedendeyken yargıyı bırakmanız Yuvanın titreşimlerini günlük yaşamınıza katmanıza yardımcı olacaktır.
Yuvaya döndüğünüzde ruhunuzun enerji koşullarına bağlı olarak bir süre dinlenip şifa bulmanız gerekebilir. Eğer ruhunuz geçiş sürecinde çok zayıf düşmüş ve zorlanmışsa, bir dinlenme ve şifa dönemine ihtiyaç duyacaktır. Eğer bir ruh yeterince dinlenmeden enkarne olursa oyun alanındaki deneyiminin büyük bölümünde yorgunluk hissi duyar. Bu nedenle bir ruha gelir gelmez yüklenmemek gerekir. Ayrıca Yuvada dinlenmek için ayrılmış özel alanlar vardır, tüm ruhlar bu alanları kullanmaya teşvik edilirler, çünkü bu yerler Yuvanın titreşimlerine alışmanıza yardımcı olur.
Bir süre sonra yaşamınızın tüm ayrıntılarının gözlerinizin önünden geçtiğini görürsünüz. Eğer ruhun enerji düzeyi uygunsa bu vizyonu geçiş yapar yapmaz deneyimleyecektir. Bu kişisel bir olaydır, çoğu kişinin sandığı gibi değildir. Varlığın kendi yaşam deneyimlerini gözden geçirdiği bu vizyon aynı zamanda deneyimlerin akaşik kayıtlara silinmez bir şekilde kaydolmasını sağlar. Gösterilen vizyonun bir başka amacı da bir sonraki enkarnasyona neyi dahil edeceğiniz konusunda kolaylık sağlamasıdır. Bu süreç genelde rehberlerinizin size yeniden katıldıkları zamandır, onlar tüm yaşamınız boyunca farkında olmasanız da sizinle birlikte olmuşlardır, şimdi yaşamınızı onlarla birlikte gözden geçirmek mutluluk verici bir süreçtir. Bu bir yargılama dönemi değildir, çünkü Yuvanın titreşimleri buna izin vermez. Rehberlerinizin yaşamınızdaki belli olaylarla ilgili duygu ve düşüncelerini sizinle paylaşacakları bir süreçtir sadece.
Gözden geçirme sürecinde yaşamınızdaki olaylar ilk kez net bir biçimde izlenir, sizi daima bunaltmış durumlar aydınlatılır. Bu esnada her önemli olayda alkışlandığınızı duyarsınız. Önemli olaylar sandığınız olaylar değildir, yaşamınızda gücünüzü kuşanıp realitenizi yarattığınız, korku illüzyonunu aşıp gerçek gücünüze kavuştuğunuz, kendinize iyi davrandığınız zamanlardır, çünkü bu içinizdeki Tanrıyı onurlandırdığınızı gösterir. Aslında içinize dönüp biriktirdiğiniz kısıtlamaları temizlediğiniz, sadece sevgi göstermekle kalmayıp aynı zamanda size gösterilen sevgiyi de hissetmenize izin verdiğiniz zamanlardır. Kendinize değer vermek oyun alanındaki en onurlu davranışlardan biridir. Unutma perdesinin ardında saklanan bir üstadın yaşamının yeniden gösterimini izlemek gerçekten çok eğlencelidir. Gözden geçirme işleminin sonunda bir sonraki enkarnasyonda hangi yönü seçeceğinizi açıkça gösteren karmik puan sistemini incelersiniz. Oyun alanındaki birçok kişinin sandığının aksine zevkli ve mutluluk verici bir deneyimdir bu!
Yaşamınızı gözden geçirdikten sonra danışmanınızla karşılaşırsınız. Danışman ilk başta gördüğünüz karşılayıcılardan farklıdır, genelde eskiden tanıdığınız, sizden önce öbür tarafa geçmiş biridir, görevi yeni çevrenize alışmanızı sağlamaktır. Çoğunlukla danışman beklediğiniz biri değildir, bunun da bazı nedenleri vardır, çünkü danışmanlık kontratla yapılır, kontrat yapıldığı sırada enkarnasyonun gidişatı tam olarak bilinemez. Genellikle dünyadan sizden önce ayrılmak üzere kontrat yapmış biridir. Oyun alanında karşılaştığınızda ona karşı açıklayamadığınız derin bir duygu hissedersiniz, bu kozmik bir göz kırpmadır! Danışman oyun alanındaki bir arkadaşınız ya da akrabanız olabilir. Yaşamınıza nasıl girmiş olursa olsun daima ruhsal ailenin güçlü ve yadsınamaz cazibesine sahiptir. Kontrat kavramının anlaşılması zordur, nedeni ise insani ölçüleri kullanmaya kalkışmanızdır, zamanın dairesel olduğunu kabul etmekte de zorlanabilirsiniz. Bizim zaman anlayışımız sizinkinden çok farklıdır, Yuvaya döndüğünüzde ona alışmanız gerekir. Perdenin bu tarafına geçenlerin bu konuda karmaşa yaşamaları sık görülen bir şeydir. Karmaşayı gidermek için genelde bir dinlenme ve şifa dönemi geçirmek gerekir.
Şimdi dünyadan ayrılırken uyumlanmanın öneminden söz edeceğiz, çünkü bu dinlenme ve şifa için gereken süreyi kolayca kısaltabilir. İnsanın oyunu terk ettiği yörünge açısı, oyuna tekrar girişinin yörüngesini de belirler. Bu karma denen şeyin işleyiş biçimidir, ayrıca oyun alanındaki karmik etkiyi üreten kutupluluğun sonucudur. Geçiş takımı dediğimiz kişiler kendilerini bu amaca adayan, bu yüzden çok saygı duyulan varlıklardır. Cennetle dünyayı birleştiren o insanlara saygı gösterin, öne çıkmalarını sağlayın, onlar insanlığın evriminde büyük bir rol oynayacaklar.
Yuvaya vardıktan sonra oyun alanında bıraktığınız insanları düşünürsünüz. İşte bu esnada danışmanınız oyun alanında sizin için yapılan cenaze törenine katılmak isteyip istemediğinizi sorar. Eğer isterseniz dünyadan ayrılışınızın onurlandırıldığı bu törene katılabilirsiniz. Rehberleriniz yaşamınızın bir parçası olduklarından bu olayda da yanınızda bulunurlar, kulağınıza fısıldayarak törende yer alan etkilediğiniz varlıkları hatırlatırlar. O insanlara bakar ve ölümünüzden duydukları acıya tanık olursunuz, çünkü yaşamlarında bıraktığınız boşluğu hissetmektedirler. Artık oradan ayrılmanın zamanı gelmiştir, geride bıraktığınız insanlara son kez bakar, keşke onlara Yuvanın ne kadar harika bir yer olduğunu söylemek mümkün olsaydı diye düşünürsünüz. Ama kalben yakında onları tekrar göreceğinizi bilirsiniz.
Cenaze töreninden ayrıldıktan sonra Renkler Salonundaki büyük toplantıya götürülürsünüz. Bu salonda tüm titreşimler renkle ifade edilmektedir, kazandığınız renkler burada sunulur. Salonu dolduran varlık sayısı hayal edebileceğinizden çok daha fazladır. Bu özel bir toplantıdır ve sizin için yapılmaktadır. Sunucu konuşmaya başlar ve dünyadan mezun oluşunuzu kutlar. Ebediyen taşıyacağınız renkler sunulurken koca salon alkışlarla çınlar. Kuşandığınız renkler, oyun alanında geçirdiğiniz zamanın tüm öyküsünü ve başarılarınızı yansıtmaktadır. Burada ego konusunda endişe duymanıza hiç gerek yoktur, çünkü gerçek gücünüzü görmüş ve bütüne katkıda bulunduğunuzu anlamışsınızdır. Artık oradan ayrılma zamanı gelmiştir, sizi Yuvaya götürmek için bekleyen danışmanınızı bulur, rehberlerinizle geçici olarak vedalaşırsınız. Onlar da aldıkları yeni renkleriyle bir sonraki görevlerine ya da enkarnasyonlarına gitmek üzere serbest kalmışlardır.
Danışmanınız göreve kontratla atanmıştır, istediğiniz sürece yanınızda kalıp sorularınızı yanıtlayacak ve orada işlerin nasıl yürütüldüğü konusunda bilgi verecektir. Size Yuvayla ve geçmiş enkarnasyonlarınızla ilgili tüm anılarınızı hatırlayacağınız söylenmiştir, ama bunu sizi bunaltmadan yavaş yavaş yaparlar. Bu süreçte benzer titreşimdeki birçok varlıkla karşılaşırsınız, bazıları ruhsal ailenizin üyeleri, bazıları da son yaşamınızdan tanıdığınız varlıklardır. Onlarla konuşurken yüzlerinin aniden değişip başka bir yüze dönüştüğüne tanık olabilirsiniz, çünkü çeşitli enkarnasyonlarınızda tanıdığınız farklı yüzlerini sergilemektedirler. Yuvada, uzun süre önce yitirdiğiniz bir dostunuzu bulup onun daha önce karşılaşmış olduğunuz korkunç bir düşmana dönüştüğünü de görebilirsiniz. Oysa aynı varlıktan bir hayatınızda dostu, diğer hayatınızda ise düşmanı oynamasını siz istemişsinizdir! O sizi çok sevdiği için düşman rolünü oynamayı severek kabul etmiştir. Bunu fark ettiğinizde kahkahadan kırılırsınız. Belleğinizi yeniden kazanmaya başladığınız mutluluk verici bir zamandır bu. Daha çok hatırlar, daha çok kahkaha atarsınız!
Yüksek titreşimlerde hareket etmeye alıştığınızda güçlerinizi daha çok kullanmaya başlarsınız. Yuvada düşündüğünüz şeyle onun gerçekleşmesi arasında zaman aralığı yoktur, her şeyi sadece düşünerek tezahür ettirmek mümkündür. Bunun mekanizmasını anladığınızda birlikte yaratma sanatının mekanizmasını da anlarsınız. Yuvadaki renkler daha parlaktır, dünyadaki renklere benzemez. Müzik özünüzden akan ve geride yumuşak etki bırakan bir titreşime sahiptir, sanki canlı gibidir, sizinle tatlı bir biçimde söyleşir. Çok geçmeden Yuvadaki ses ve görüntülerin kendi titreşiminizin bir yansıması olduğu söylenir, onlar sanki sizin için ısmarlama yapılmış gibidir. Yuvada hiç tanımadığınız birçok duyu vardır, onları deneyimlemenin yollarını keşfetmeniz gerekir. Bunlardan biri de sizi büyüleyen massetme duyusudur, bu bir enerji ya da titreşimi massetmeyle ilgilidir. Bir enerji ifadesi üzerinizden yumuşak bir biçimde geçip kendi titreşim çeşnisini sunar, eğer bu çeşniden hoşlanırsanız varlığınızla bütünleşir ve enerjisini sizinkine katar. Her deneyim sizi beslemektedir, çok geçmeden kendinizi evrenin hamuru olarak görürsünüz, çünkü kendinizi her an deneyimlemeyi seçtiğiniz şeyle özdeşleştirirsiniz. Bir yeri düşündüğünüzde anında orada olursunuz, bir deneyim düşünür kendinizi anında o deneyimin ortasında bulursunuz. İşin en zor bölümü neyi seçeceğinize karar vermektir. Ziyaret etmek için can attığınız bir yere gitmeyi düşündüğünüzde anında orada olursunuz. Çevrenizdeki manzaranın dünyaya çok benzediğini fark edersiniz, çünkü canlanan anılarınız çevrenizde tezahür etmiştir.
Yuvada zaman yeni bir anlam kazanır, çünkü lineer değil daireseldir. Onun işleyiş biçimini yöneten kurallara alıştığınızda diğer zaman boyutlarıyla da ilişkiye girebilirsiniz. Geçmiş, şimdi ve gelecek hepsi büyük bir dairedir ve hepsi şimdide bulunur. Bu alışılması en zor konulardan biridir, çünkü dünya deneyiminizde bu konuda başvurabileceğiniz hiçbir şey yoktur. Yuva denen yerin birçok düzeyi vardır, ama titreşim frekanslarından ötürü birbirlerinden doğal olarak ayrıdırlar. Yuvanın temel bir titreşim düzeyi vardır, tüm titreşim frekansları bu temel titreşime uyum sağlar. Bir varlık titreşimini değiştirdiğinde bir sonraki düzeye geçer.
Bugüne dek bir sonraki düzeye geçmek en kolay biyolojik bedendeyken başarılırdı. Şimdi oyun alanıyla perdenin bu tarafından da ilişki kurmak mümkündür. Kısa bir süre sonra daha derin bir düzeyde bilinçli temaslar olacaktır. Oyun alanında gerçekleştirdiğiniz değişim sayesinde bir iletişim köprüsü kurulmuştur. Köprü oyun alanı oluşturulduğunda mevcut değildi, bu yeni paradigma Kristal Titreşimli varlıkların gelmelerine olanak sağlayacaktır. Yakında bir sonraki evrim aşamasına geçilecektir, bunu mümkün kılan sizsiniz. İnsan bedenindeyken çektiğiniz acı ve sıkıntının farkındayız, yaptığınız çalışmadan gurur duyuyoruz. Dünyada cennetin gerçekleşmesi yakındır, büyük oyun cennette olduğu gibi dünyada da kazanılmak üzeredir. (Sayfa: 244-266)
İKİNCİ DALGA
Bugün gezegen için büyük önem taşıyan bir şeyden söz edeceğiz. Artık bu bilginin aktarılma zamanı gelmiştir. Bireysel güçlenişin ikinci dalgası şu anda oluşmaktadır, yakında tüm gezegeni kaplayacaktır. Daha önce insanlığın 1945 yılında gerçekleştirdiği yön değişikliğinden bahsetmiştik. 1945, şu anda sunulan fırsatlara götüren en belirleyici yıldı, insanlığın gücünü sahiplendiğini gösteren işaretti. Gezegeni kuşatan enerji dalgası bir sonraki evrim adımını atmanıza yardımcı olacaktır. Bu dalga enerjiyi oyun alanında köklendirenlerin çalışmasıyla ve deniz memelilerinin katkısıyla ortaya çıkacaktır.
Binlerce yıldan beri enerjinin oyun alanına aktarılıp köklendirilmesi yunus ve balina dediğiniz koruyucular tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu deniz memelileri sizi tohumlayan uzaylı ırkların torunları olup oyun sırasında gezegenin enerjisini tutma işini mükemmel bir şekilde yapmışlardır. İnsanlar güçlerine sahip çıktığında görev size devredilmiştir.
İkinci dalga dediğimiz şey, bir liderin izleyicisi olma kalıbından bireysel güç kalıbına geçmekle ilgilidir. Kendiniz için oluşturduğunuz paradigma geçmişteki düşük titreşimlerde belli bir dereceye kadar işe yaramıştır. Şimdi topluca daha yüksek bir titreşim düzeyine geçtiğiniz için bireysel gücünüzü yansıtan yeni bir paradigmayı başlatmanız daha uygundur. İnsanları koruması gereken sistemler aslında onları kendi güçlerinden yoksun bırakmıştır. Örgütsel yapılarınızın çok azının üstlendikleri görevi yerine getirecek nitelikte olmasının sebebi budur. Siz sonsuz Yaradan’ın sonlu parçalarısınız, bu gücü hatırlayıp ifade etmeye başladığınızda eski paradigmalar değişecektir. İşte ikinci güçlenme dalgası dediğimiz şeyin aslı budur.
KİŞİSEL GÜÇLENME – IŞIĞA GİDEN YOL
Bireysel güçleniş küresel dikkati başka yönlere odaklayacak, daha çok kişi gücünü üstlendiğinde örgüt ve yönetimleriniz güçlenen insana yer açmak için genişleyecektir. Kadim bir yönetim biçimi yeniden ortaya çıkacak ve doğal bir biçimde dengesini kuracaktır. Bu bir zamanlar büyük Lemurya kıtasındaki yönetim biçimidir, aslında o bir yönetmeme biçimidir. Bu ideal doğal biçimde dengelenecek ve değişmek isteyen tüm örgütlere akacaktır. Birçok ticari kuruluş şimdiden bu prensiplerin bazılarını büyük bir başarıyla uygulamaya başlamış, çalışanlarını tümüyle güçlendirmenin herkes için yararlı olduğunu anlamıştır. Çalışan kişiye kendi tutku ve gücüne sahip çıkma özgürlüğü verildiğinde herkes bundan yararlanacaktır. Söz konusu yönetim, kuruluşların enerjilerini merkezlendirme eğilimlerinden ötürü en kolay ticaret alanında gerçekleşir, kuruluşların çoğu kar niyetiyle oluşturulduğu için merkezlenmiş enerji odağı kişinin daha yüksek düzeyde titreşmesine olanak sağlar. Odaklanmış niyet ve güdünün gelişmesi tezahür yolunu açacaktır.
TİCARET VE HÜKÜMET UYGULAMALARI
Önünüzdeki dönemde yeni örgütlenme yöntemleriyle ilgili çok şey ortaya çıkacaktır. Bireysel güçlenişi sağlayan bir çevre yaratmak için baskı arttığında özel ticari kuruluşlar yolu açacak, onu hükümetler ve devletler izleyecektir. Teknolojik gelişmeler tarafından teşvik edilen bu gidişat şimdiden başlamıştır. İnsanlar güçlerine sahip çıktıklarında yaratmış oldukları paradigmaları da değiştireceklerdir. Biz bu örgütsel yöntemlerin tohumlarını ekecek, gerektiğinde yumuşak şekilde sizi dürtmek için burada olacağız.
Dünya ticareti yakında hükümetlerin izleyeceği yeni bir ölçü sağlayacaktır. Küresel ekonomiye geçiş başlamıştır. Para sistemi oyun alanının özgür seçim veçhelerini doğru şekilde yansıtmıştır. Serbest girişim sistemleri evrensel enerjinin doğal akışını yansıtırlar. Evrensel enerjiye öykünerek gezegende ekonomi yoluyla doğal bir denge oluşturulmaktadır. Bu denge yüzünden küresel bir savaşın mümkün olmadığını söylüyoruz. Eğer böyle bir savaşa kalkışsaydınız aslında kendinize saldırıyor olurdunuz. Ekonomik ağın parmakları, küresel bir ekonominin öne çıkmasına olanak sağlamıştır. Küresel ekonomi de küresel bir topluma yol açacaktır.
GÜÇLE BİRLİKTE YAŞAMAYI ÖĞRENMEK
Her birey kendi gücünü üstlendiği zaman egolar hükümet ve devlet yönetimine daha az katılacaktır. Ego bu sürece daha az katıldığında hem güçlenmiş insanlara yer veren, hem de diğer devletlerle barış içinde birarada yaşayan, hatta onlarla dayanışma içinde olan bir yönetim sistemine dönmek doğal bir adım olacaktır. İnsanlar kendi güçlerini üstlenmeye başladığında devlet yönetimine daha az ihtiyaç duyulacak, bireyler devlete yaslanmaktan kaçınacaklardır. Devlete yaslanma, gezegenin düşük titreşimlerinde devletlerin enerjiyi yanlış yönlendirmelerinden kaynaklanmıştır. Bu tür yönlendirmeler bireysel güçlenişi desteklemez, artık değişmeleri gerekir. Egolar kolay vazgeçmediğinden değişim birçok kişi için zor olabilir, hatta direnenlerde gerilim yaratabilir. Size bir hatırlatmada bulunuyor ve diyoruz ki, insan ancak bir şeye yaslanıyorsa düşebilir! (Sayfa: 269-274)
BİYOLOJİNİZ NEDEN DEĞİŞİYOR
İlerleme niyetiniz sayesinde biyolojinizi hücresel düzeyde ve DNA düzeyinde değiştirme sürecini başlattınız. Biyolojiniz yüksek titreşim düzeylerine alışırken şiddetli farkındalık halleri ve enerjiye karşı duyarlılık yaşayabilirsiniz. Gezegende erişilen her yeni titreşim düzeyiyle birlikte biyolojiniz bu düzeye alışmak için kısa bir döneme ihtiyaç duyar. Bu normal bir süreçtir ve korkulacak bir şey yoktur, biyolojinizin yeni enerjiye alışma sürecidir o kadar. Belirtileri genellikle uyuşukluk, yorgunluk, güçsüzlük olarak ortaya çıkar. Bazen de kendini bedende ağrılar, sızılar ve enerjiye karşı duyarlılık olarak gösterir. Buna titreşimsel grip denebilir, çünkü belirtiler gribe benzer. Buna ek olarak, enerjiye karşı artan duyarlılığınız genellikle kendini duygusal bedende hissettirecektir. Bu titreşim değişimleri sırasında ışık işçilerinin yoğun duygusal haller yaşamaları sık görülen bir şey olacaktır.
Duygusal bedenle fizik beden birbirleriyle bağlantılı olduğu için DNA’daki süptil değişimler bu duygusal hali yaratır. Çektiğiniz acıyı anlıyor sabırlı olmanızı istiyoruz, çünkü süreç süratle düzelecek, değişim geçirdiğiniz her seferinde işler daha da kolaylaşacaktır. Bunu bir gelişme süreci olarak düşünün ve kalıcı olmadığını bilin. Köklenme ve nefes alma yöntemleri bu süreci dengelemenize yardımcı olacaktır. Aslında yoğun bir bedenden eterik bir bedene geçiyorsunuz, böylece lineer zamandan evrensel “şimdi” zamanına geçiyorsunuz.
ZAMAN ALGINIZIN GENİŞLEMESİNİN ETKİLERİ
Algı alanınızın genişlemesine karşı doğal bir biyolojik tepki var. Ego hala oyun alanındaki yaşamın bir parçasıdır, bu yüzden onu sık sık dengelemeniz gerekir. Yaşamınıza giren yeni fikir ve vizyonlara karşı ego doğal bir tepki üretir, değişimin başını çekenler zaman algısıyla ilgili çarpıklıklar yaşarlar. Bunun belirtilerinden biri acele etmeniz ve tüm gücünüze hemen sahip çıkma konusundaki endişenizdir. Bu endişe, eğer acele etmezseniz dünyanın siz olmadan başını alıp gideceği izlenimini verir. Bazıları bunu o kadar yoğun bir şekilde hisseder ki, enerjisini ve odağını tamamen o yöne çevirir. Bunun doğal biyolojik bir tepki olduğunu, yeni zaman algınızla ilgili bir yan etki olduğunu bilin. Buraya yapmaya geldiğiniz her şeyi yapacak kadar zamanınız var. Bu konuda endişe hissetmeniz, aslında ilerleme kaydettiğinizi gösterir.
Zamanı değiştirmenin karşısındaki en büyük zorluk, hedeflerinizi, egonuzu ve inanç sistemlerinizi aşamayacak kadar büyük tutmanızdır. Şimdiki inanç sistemleriniz bir zaman yolculuğunu desteklemediği için zamanı ancak hafifçe saptırabilirsiniz. Zamanı genişletip daraltmak daha yüksek boyutlarda uygulanacak faaliyetlerdir. Onları şimdi sınırlı bir ölçekte de olsa uygulamak sizi ilerde bekleyen şeye hazırlayacaktır. Yakın bir gelecekte, bugün çok mistik görünen bu güçler olağan ve sıradan hale gelecekler. (Sayfa: 283-288)
GENİŞLEME, BÜZÜLME VE BÜYÜK PATLAMA
Bildiğiniz şekliyle evrenin başlangıcı Büyük Patlama dediğiniz olaydır. Bu olaydan önce her şey yoğunluğa doğru hareket halindeydi, Büyük Patlama bunu tersine çevirdi ve bugüne dek süren genişleme sürecini başlattı. Bu, evrende daha yoğun formdan daha hafif forma doğal bir enerji hareketini temsil eder, yani tüm doğanın yakın gelecekte dünyada da açıkça görülebilecek evrim hareketidir. Bir bakıma evrensel enerjinin denge arama eylemidir, hareket önce yoğunluğa doğruydu, sonra da genişlemeye doğru. Bilim adamlarınızın bildiği en yoğun form olan kara deliklerin karanlık olarak tanımlanması rastlantı değildir. Aynı şekilde, genişlemeye doğru olan hareketin ışık sözcüğüyle özdeşleştirildiğini görmek de sizi şaşırtmayacaktır.
Fiziksel düzeyde biyolojiniz yeniden düzenlenme sürecindedir. Yeni bedensel bölümler gelişirken bedeniniz bazı bölümlerini yitirecektir. Titreşim düzeyi yükselirken çoğunuz enerjiye duyarlılığınızın arttığını fark ettiniz. Geçiş döneminde bazı zorluklar yaşanabilir, ama insanlık bu bilginin kullanımına aşina olduktan sonra o en büyük güçlerinizden biri olacaktır. Her gün kullandığınız, ama hala farkında olmadığınız duyulara sahipsiniz. Bunlardan biri de bedeninize enerji çekmeye yarayan massetme duyusudur. Uygulamada massetmeye en yakın duyu organları burun ve dildir, yani koklama ve tatma duyusudur. Onlar da enerjiyi benzer şekilde massederler.
IŞIK BEDENİ SEÇMEK
Toprak ana, sandığınızdan daha fazla ışık taşımanızı sağlayacak biyolojik yetenekler sunma aşamasındadır. Bu ilk insan formuna, ışık beden dediğiniz forma geri dönüştür. Seçim size aittir ve seçimleriniz asla yargılanmaz. Bu bilgiyle rezonansa giren birçoğunuz şimdiden B Planına kararlı biçimde geçmeyi seçtiniz. B Planını seçen birçok kişi yakında gezegenden ayrılacaktır, perdenin öbür tarafında yeni planla ilgili yapılacak çok şey var. Kristal Titreşimli Çocuklar doğum yoluyla gelecekler, ilk bölümü şu anda dünyaya gelmeye hazırlanıyor. Onlar oyun alanına insanlığın yeni tohumlarını getirecek ve gelişmiş biyolojik tohumlarla ışık bedene kolayca geçebilecekler! En sonunda tüm insanlar ışık bedenlerle doğacaklar. Burada kalmak isteyenler de çeşitli ışık beden formlarına geçme fırsatına sahip olacaklar, ama bu yol daha zorlayıcı olacak ve odaklanmış bir çabayı gerektirecektir. Hem duygusal hem de fiziksel bedeni temizlemeyi gerektirdiğinden kolay bir yol değildir. Söz konusu bedenler bir kez temizlendiğinde yerküre ışık bedene geçişi başlatmak için DNA’nın yeniden biçimlenmesine yardımcı olacaktır. Süreç birçoğunuz için şimdiden başlamıştır, ama süreci başlatmak için bir sonraki kontratınızı yazmanız ve niyetinizi bildirmeniz gerekiyor.
GERİLİMİ GİDERMEK
Meydana gelebilecek birçok yıkıcı yerküre değişimini gelişiminiz sayesinde önlediniz. Diyoruz ki aynı şey biyolojiniz için de mümkündür, kendinizi daha yüksek bir var oluşa götürecek evrim adımlarını atabilirsiniz. Bu adımları atacak ilk kişiler acının büyüğünü de deneyimleyecekler. Bu aşamada size verebileceğimiz en önemli öğüt çevrenizdeki insanlarla yakınlaşmanızdır. Evrim adımı tek başına atılamaz, adımın önemli bir bölümü insanlar arasındaki bağın güçlendirilmesidir, kendinizi insanlardan tecrit ederseniz akışın önü kesilir. İncinmeye açık olun ve aynı adımı atan diğerleriyle bağlantı kurun, attığınız adımları atmaya hazırlananlara deneyimlerinizi sunun. Bir insan olarak kendinizi herkes tarafından ulaşılabilir kılın, kendinize ve başkalarına hata yapma şansı tanıyın. Ego ilerlemenizi bir tehdit olarak algılayıp endişe duygularıyla tepki gösterebilir, onun cesaretinizi kırmasına izin vermeyin.
BURNUMA NELER OLUYOR?
Biyolojiniz kimyasal ve elektriksel bir temelde çalışır. Burun daima bu sistemin işlemesini sağlayan önemli bir organ olmuştur. Burnunuzla nefes aldığınızda hava içeri girip elektriksel bir akım yaratır ve enerji omurganızın zıt tarafında depolanır. Burnun sağ deliğinden nefes almak omurganızın sol tarafına enerji yükler, sol deliğinden nefes aldığınızda ise bunun tersi olur. Bu elektriksel birikim, beynin enerjinin yüklendiği bölümünü besler, dolayısıyla beynin kullanmak istediğiniz tarafını enerjiyle beslemek mümkündür. Bu bilgi bir süredir dünyada vardı, ancak çok az kişi ondan yararlanmıştır.
Burun ayrıca dile benzeyen bir parçacık alıcısıdır. Şimdi insanlık daha yüksek titreşimlere geçmeye hazırlanırken burnun kullanımının genişlediğini göreceksiniz. Burnunuzdaki parçacık alıcıları çok daha küçük parçacıkları massedebildiği için daha etkili hale gelmektedir. Birçok kişi burnunda değişiklikler olduğunu ve kokuya karşı duyarlılığının arttığını fark etmiştir. Bu zamanda koklama duyusunun çok keskinleşmesi ya da burnun sürekli akması, titreşimsel gelişimin bu alanında hareket olduğunu gösterir. Burnunuzun duyarlılığı sandığınızdan daha fazla artmakta, pranik enerjiyi massetmede kullanılmaktadır. İnsanlık bir sonraki evrim aşamasına geçtiğinde bu konuda daha çok şey öğreneceksiniz. Bu olay, evrimleşen insan formunda gelişen yeni bir çakra sisteminin habercisidir. Burnunuzla massetme duyusu başınızın arkasında, kafatasının boyunla birleştiği yerde oluşan çakranın dengeleyicisidir.
İMDAT, BEN NİYE KİLO ALIYORUM?
Titreşim yükseldiğinde insanlar genelde enerji akışını bedenlerinde hissederler. Beden kendini korumak için çeşitli tepkiler gösterir. Koruma yollarından biri de hücreleri yağ tabakasıyla kaplamaktır, bu da kilo almanıza yol açar. Değişim süresince kilo almadaki artış azar azar devam eder. Aldığınız kiloların çoğu titreşim yükselişi sırasında tamamen atılamayacaktır. Ama bu geçici bir durumdur, gezegenin titreşimi artarken durum değişmeye başlayacaktır. Dengeli beslenme ve egzersiz sıkıntı ve zorlukları en aza indirgeyebilir. Bedensel değişimler konusunda endişeye kapılırsanız en zor senaryoları yaratabilirsiniz. Perde oyun alanında daha önce görülmemiş bir hızla incelmektedir.
BİYOLOJİNİZDEKİ DEĞİŞİMLER
Beden daha yüksek titreşimlere alışırken yeni çevresine uyum sağlamak için değişmeye başlar. Eğer kişi önceden uyarılmamışsa değişimlerin bazıları endişeye neden olabilir. Bunların en sık rastlananı uyku düzeninin değişmesi, geceleri uyanma, kalp çarpıntıları, titreme ya da titreşme halleri, geçici düzensiz kalp atışları, menopozla ilgili olmayan ateş basması, nefes darlığı, kısa süreli bellek kaybı ve erken menopozdur. Kişinin yaşadığı coğrafi bölge bu belirtilerin hangisinin hakim olacağını belirleyecektir. Belirtiler yerkürenin yükselen titreşimi ve manyetik enerji ağının kaydırılmasıyla ilgilidir.
Bedeninizde barındırdığınız her rahatsızlığın titreşimsel bir imzası vardır. Bedene armonik bir titreşim aktarmak hastalığı tümüyle yok edebilir, çünkü iki ayrı titreşimin aynı anda aynı yerde barınması mümkün değildir. Birçok kişi bu yaklaşımı benimsemiş, ancak hiçbiri denkleme genel beden imzasını dahil etmemiştir. Her beden, tüm organların titreşiminin derlemesi olan genel bir titreşim imzasına sahiptir. Bu imzayı okumayı sonra da değiştirmeyi öğrenerek insan bedenlerinde güvenli ve basit değişiklikler yapılabilir. Bu, gelecekte birçok gelişmeye tanık olacağınız alanlardan biridir ve bedene yardım etmenin doğal yoludur. Ancak titreşimsel şifa yöntemleri bile, eğer aşırı bağımlı hale gelinirse hastayı güçsüz düşürebilir.
YENİ BİYOLOJİ
Biyolojiniz yüzlerce yıl yaşayacak şekilde tasarlanmıştı. DNA ve RNA’nın birbirine bağlanmasıyla bildiğiniz şekliyle yaşlanma süreci ortadan kalkacak, 300 ila 400 yıl yaşamak olağan hale gelecektir! Henüz dünyada destek görmeyen bazı yöntemlerle yaşlanmayı yavaşlatmanın yollarını bulacaksınız. Şu anda görüldüğü kadarıyla bunlar birçok hastalığın tedavisinin araştırılması sonucunda keşfedilecektir. Bu değişikliklere doğru yol alırken yüksek benliğinizle iletişimin çok kolaylaştığını göreceksiniz. Medyumluk artık gizemli bir şey olmaktan çıkacak ve olağan bir şeye dönüşecek, birbirinizle daha net iletişimler kurabileceksiniz. Bugüne kadar ego ayrılıkla iş gördüğü için insanlar birbirleriyle tam iletişim kuramıyorlardı, bu oyun alanındaki kutupluluğun neden olduğu gerekli bir illüzyondu. Ego net bir iletişimi deneyimlemiş olsa bile onu kullanmayı reddediyordu. (Sayfa: 301-311)
ESKİ IŞIĞIN ÖLÜMÜ YA DA HAYALET ÖLÜM
Şimdi birçok kişinin geçirdiği ya da geçireceği bir deneyimden söz edeceğiz. Bu hayalet ölüm olarak bilinen deneyimdir. Söz konusu deneyim tüm A Planı kontratlarınızı tamamlamış olarak bu dünyadan ayrılmayı kabul ettiğiniz zamana aittir. Şimdi gidişatı değiştirmiş olmanıza rağmen eski planın enerji damgası hala hayalet ölüm deneyimi olarak tezahür edebilir. Bu fenomen, yeni bir kontrata başlayabilmeniz için ruhunuzun eski kontratla tüm bağlarını tam olarak koparmasına olanak sağlar.
Hayalet ölüm yaşamınızın birçok alanında sert ve şiddetli değişimler yaşamanızın nedenidir. Bu deneyimden sonra insanlar çarpıcı bir biçimde değişecek ve değişim tüm ilişkilerini etkileyecektir. Bazıları hayalet ölümü rüya halinde deneyimleyecek, ancak bu bir rüya olmayacaktır. Bazıları ise onu sarsıcı bir olay ya da bir sağlık sorunu olarak deneyimleyebilir. Bunlar ağır olaylar olsa da uzun sürmeyecektir. Bazıları bu deneyimi hiç hatırlamayacak, ama yine de enerjileri çok derinden etkilenecektir. Deneyim sırasında Yuvaya dönmeyi de (ölümü) seçebilirsiniz. Ancak Yuvanın çekimi çok cazip olsa da çok azınız gitmeyi seçeceksiniz, çünkü şimdi sizi bekleyen şeyi oluşturmak için bayağı enerji harcadınız. Hayalet ölüm her ayrıntısıyla gerçek bir deneyimdir. Bazıları geçiş (ölüm) sırasında kendilerini karşılamak için kontrat yapmış karşılayıcıları bile görebilir. Kısaca, size yeni başlangıç armağan edecek bir deneyimdir o!
TÜY KALEMLE YAZMAK
İlk başta yazdığınız şekliyle oyunun senaryosu, dünyanın genel titreşiminin belli bir düzeyin üzerine çıkması durumunda B Planına izin veriyordu. İlk birkaç kişi yükseliş sürecine girdiğinde bile dünyadaki birçok kişinin uyanmayacağı düşünülmüştü. Siz bu sonucu defalarca değiştirdiniz. Seçimleriniz sayesinde 2012 yılına dek açılması düşünülmeyen bazı enerji kapıları şimdi açılmıştır. Artık zaman gelmiştir, amacınıza ulaşmak için duyduğunuz itilim yadsınamaz bir itilimdir, sorumluluk üstlenip realitenizi yaratmaya başlamanız için bir fırsattır. Şimdi bir sonraki adımınıza karar verme ve niyetinizi oluşturma zamanıdır. Gücünüzü kuşanın ve bunu kararlı bir şekilde yapın, yoksa o gıyabınızda yapılacaktır. Enerjiler ve gezegenler şimdi uyumlanmış ve aynı hizaya gelmiştir, bir sonraki çalışma tüy kalemi alıp olan biteni yazmaktır.
Daha önce yüksek titreşimli tüm kontratlar perdenin bizim bulunduğumuz tarafında yazılırdı. Oyun esnasında, yani biyolojik bedendeyken kontratınızı yazma gücüne asla sahip değildiniz. Ama şimdi büyük bir potansiyelin eşiğindesiniz. Perde gerçek kimliğinizi görmenizi engellese de her birinizin ihtişamı açıkça görülmektedir. Sizi daha düşük titreşimlere bağlayan inançları bırakın ve bir sonraki adımın peşine tutkuyla düşün. Yaşamda sadece mutluluğu arayın, içinizdeki Tanrı daha azını hak etmez. Korkmayın, çünkü kalbiniz yüksek benliğinizle perdenin kısıtlayamadığı bir bağlantıya sahiptir. Yargılarınızı bırakın, niyetinizi oluşturun ve mutluluğun ardından gidecek cesareti gösterin! (Sayfa: 319-322)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder